tag:blogger.com,1999:blog-29007959600295286412024-03-13T11:07:01.733-07:00Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OK - TUZLA - İstanbulUzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.comBlogger50125tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-54275138935776175162015-01-08T03:09:00.000-08:002016-11-03T06:29:44.833-07:00Çağın Temel Problemi Güvensizlik...!<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";">Son zamanlarda yapılan araştırmalarda; <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ilişkiler ve yaşam tarzlarındaki değişimler sonucunda
ruhsal sorunlarda da artış gözlendiği görülmektedir. Eşler, arkadaşlar, aileler
birbirlerine güven duymakta sıkıntı yaşıyorlar. Güvensizlik kişiyi daha derin
bir yalnızlığa sürüklerken ilişkilerde de yıkıcı etkiler yaratıyor. Ve en çok
kullanılan cümle de “ben sana güveniyorum ancak çevreye güvenmiyorum” oluyor. Aileler
çocuklarının, eşlerse birbirlerinin hayatını kısıtlıyor ve güvenilmeyen tarafı
ya içe kapanıp tehlikeden korunmaya sevk ediyor ya da ona çeşitli yalanlarla
dolu bir hayatın kapılarını aralıyor.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";">Eşler birbirine güvenmiyor;</span></div>
<br />
<span style="font-family: "calibri";"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: "calibri";"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-_aya_jmVp7I/VK5kuKswJOI/AAAAAAAAHkE/5i9S3fvB1gk/s1600/b_545451905024.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="208" src="https://1.bp.blogspot.com/-_aya_jmVp7I/VK5kuKswJOI/AAAAAAAAHkE/5i9S3fvB1gk/s1600/b_545451905024.jpg" width="320" /></a></span></div>
<span style="font-family: "calibri";">
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
Çocukluk dönemini sağlıklı atlatamamış bireylerin evlilik
hayatlarında mutsuz olması kaçınılmaz bir son gibi görünüyor. Sürekli birbirini
takip eden çiftler, whatsapp kayıtları, facebook paylaşımları, gizlice
oluşturulan hesaplar ve daha fazlası. İşin ilginç tarafı bu tarz dedektifliğe
soyunan bireyler daha fazlasını elde etmek uğruna ilişkisini bir çıkmaza
sürüklemekten, kendini ve eşini mutsuz etmekten hiç çekinmiyor. Tehlike ne
kadar büyük olsa da bu görevi üstlenen taraf adrenalinden ve öfkeden besleniyor
adeta. Kıskançlık dozunda olduğunda ilişkilere güzel bir tat verirken dozu arttığında
birey hem kendi hayatını hem de partnerinin hayatını olumsuz etkilemiş oluyor. Evliliklerdeki
en temel yapı taşlarından bir tanesi güvendir eğer sürekli olarak eşinizin sizi
aldatacağı yönünde düşünceleriniz varsa ve bunun önüne geçemiyorsanız bir
uzmandan yardım almalı ve bu sağlıksız gidişe son vermelisiniz.</div>
</span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";">Anne-babalar çocuklarına güvenmiyor…!</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-d3DCJ3EJLLo/VK5ksLN0cTI/AAAAAAAAHj8/MrTjoolSBng/s1600/%C5%9EN.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-d3DCJ3EJLLo/VK5ksLN0cTI/AAAAAAAAHj8/MrTjoolSBng/s1600/%C5%9EN.jpg" /></a><span style="font-family: "calibri";">Anne babalar; özellikle ergenlik çağındaki çocuklarını
hafiye gibi takip edip onları tehlikeden korumaya çalışıyorlar fakat hem
ergenleri ürkütüp onlara yaşamın tehlikeli olduğu hissini yerleştiriyor hem de
onların bağımsız ve kendine güvenen bireyler olmalarını engelliyorlar. Çocuklarınızı
tehlikeden korumak istemeniz kesinlikle anlaşılır bir durumdur ancak eğer
gerçekten onları korumak istiyorsanız; işe onların duygu ve davranışlarını
anlamakla başlayabilir ve onların sınırlarına saygı duyabilirsiniz diğer türlü
korumaya çalıştığınızda, ergen çocuğunuzla ilişkinizi bozmuş ve onu tehlikelere
daha açık hale getirmiş olursunuz. Bu süreçte çocuk ve ergen gelişimiyle ilgili
kaynaklardan yararlanabilir ya da bir uzman desteği alabilirsiniz.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";">Her şeyden önce şuna odaklanmakta fayda var güven problemi
bireyin çocukluk dönemine ait çok temel bir problemdir; anlaşılması ve çözümü
biraz zaman alabilir. Eğer bu problemle başa çıkamazsanız yaşamınızda bir sürü
riski barındırdığınızı bilmeniz gerekir. Birçok ruhsal hastalığın altında güven
probleminin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenle bu konuda sorun
yaşayan insanların tedbir alması ve kendi başlarına başa çıkamıyorlarsa da bir
uzmandan yardım almaları önerilir.</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-24921496730988596232014-10-21T03:44:00.000-07:002016-11-03T06:41:35.998-07:00Cinsellik Üzerine Aradığınız Herşey Bu Kitapta<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-3nYKJqTDrGE/WBs8L1DAx8I/AAAAAAAAHvw/AHjOlfnlZ3IQf7A-i9JTW8ONppXb3aKpwCLcB/s1600/2014-10-Cinsel-Terapi-Kitabi%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-3nYKJqTDrGE/WBs8L1DAx8I/AAAAAAAAHvw/AHjOlfnlZ3IQf7A-i9JTW8ONppXb3aKpwCLcB/s1600/2014-10-Cinsel-Terapi-Kitabi%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
"Evlilik ve Çift Terapisi" ve "Evlilik Terapisi ve Cinsel Terapiyi Bütünleştirmek" adlı kitapların yayınından 1 yıl sonra Prof. Dr. Gerald R. Weeks'in yeni kitabı "Cinsel Terapi" çıktı. Yeni kitap sistemik seks terapisi hakkında... "Cinsel işlev bozuklukları, cinsel terapi uygulamaları ve teknikleri" konusunu anlatıyor. Alt başlığı, "kadim seks öğretileri!"<br />
<br />
PUSULA Yayınevi tarafından basılan kitap seçkin kitapçılarda ve internet sitelerinde satışa sunuldu. Türkiye’de Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) ve Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER) tarafından tavsiye edilen kitap, hem cinsel terapistlerin cinsel terapi yapma becerilerini hem de cinsel sorun yaşayan çiftlerin <a class="contentKeyword" href="http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/cinsellik" target="_blank">cinsellik</a> konusunda bilgi ve tecrübelerini arttırmayı amaçlıyor. Cinsel terapi yapma bilim ve sanatını anlatan kitap, cinsel sağlık alanında en çok satanlar listesinde yerini aldı.<br />
<h4>
Yayınlanmış en kapsamlı cinsel terapi kitabı...</h4>
Cinsel terapi kitaplarının ülkemizde çok az olduğuna dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe; "Yıllardır aile ve evlilik terapileri, psikoterapi ve sistemik cinsel terapi üzerine çalışmalar yapan Gerald R. WEEKS, Katherine M. HERTLEİN ve Nancy GAMBESCİA cinsel sağlık alanındaki eşsiz deneyim ve birikimlerini bu kitapta okuyucularına sunuyor. Erken boşalma, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik, orgazm sorunları ve <a class="contentKeyword" href="http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/saglik/vajinismus-tedavisinde-basari-recetesi_6079.html" target="_blank">vajinismus</a> gibi en sık görülen cinsel sorunlardan, cinsel sapkınlıklara, güzel sevişme sanatından cinsel isteği arttırmanın yollarına, seks oyunlarından seks oyuncaklarına, kadim seks öğretilerinden yeni cinsel tedavi tekniklerine kadar, cinsellikle ilgili tüm konular ayrıntılı olarak irdeliyor, çok özel tavsiyeleri ve pratik bilgileri açıklıyor. 'Cinsel Terapi', kaynak kitap olarak bütün cinsel terapistlerin kütüphanelerinde bulunması gereken bir başyapıt… Çünkü metapsikoloji ve sistemik seks terapisi tekniklerinin birbirleriyle olan karmaşasını net, özgün ve canlı bir dille ifade ediyor, sistematik ve sağlam deneyimleri kapsayan sistemik seks terapisi teorisini ayrıntılarıyla anlatıyor" dedi.<br />
<h4>
Cinsellik nedir?</h4>
Seks yapmayı, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif eden Keçe; "Bu sanatın inceliklerini anlatan Cinsel Terapi kitabı; hem sistemik seks terapisini tartışmaya açıyor, hem uygulamalarla ve vaka örnekleriyle desteklenmiş yeni kuramsal açılımlar sunuyor, hem de çok önemli yol haritaları ortaya koyuyor. Cinsel terapi süreçleri uzun süren ve güç olan zor vakaların tedavisiyle ilgili önemli detaylar veren Cinsel Terapi kitabı, çiftlerin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama ulaşmasına yardımcı olmaya çalışan cinsel terapistler için doyurucu bir kaynak kitap, kulaktan kulağa yayılarak büyük bir başarı kazanan ve cinsel terapistlerin cinsel işlev sorunlarına bakış açılarını değiştiren eşsiz bir cinsel terapi kitabı" dedi.<br />
<h4>
Sistemik seks terapisine dair her şey için...</h4>
"Cinsel Terapi" kitabının cinsellik konusunda doyurucu bilgiler içerdiğine dikkat çeken Keçe; "Başta sevgili dostum Gerald R. WEEKS olmak üzere, Katherine M. HERTLEİN ve Nancy GAMBESCİA tarafından yazılan, teorik bir bayram, klinik bir mücevher ve edebi bir zevk olan Cinsel Terapi kitabı, cinsel terapistler için büyük bir bilgelikle ve kapsamlı bir çalışmayla yazılmış rehber bir kitap... Hem yolun başındaki cinsel terapistlere hem de tecrübeli cinsel terapistlere hitap etmeyi başaran bu kitap, işe yararlılığı kanıtlanmış sistemik seks terapisi teknikleri ve vaka örnekleriyle dolu... Her bir bölüm, cinsel sorunların tedavisinde elde ettiği tecrübeleri sunan tecrübeli cinsel terapistler tarafından ayrı ayrı ele alınmış. Okuyucu, bu kitapta cinsel işlev bozuklukları nedeniyle acı çeken veya boşanmanın eşiğine gelmiş danışanların ve çiftlerin cinsel terapi süreçleri boyunca rastlanılan özel sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik terapötik yöntemlerle ilgili doyurucu bilgiler bulacaktır. Şahsen ben bu kitaptan çok şey öğrendim" dedi.Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-73464428343885072762014-09-28T03:48:00.000-07:002016-11-03T06:41:29.197-07:00Evlilikte Mutluluğu Yakalamak İçin Birkaç Küçük Sır!<span id="ctl00_ctl16_ctl00_lblHeaderText1"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-eLx56FmYVRk/WBs7Kke2pBI/AAAAAAAAHvs/pykM2hulqFIFzoIcfIYKAjvjEFJ5Ggm_wCLcB/s1600/Happy-marriage-life-best-wishes-on-your-anniversary%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-eLx56FmYVRk/WBs7Kke2pBI/AAAAAAAAHvs/pykM2hulqFIFzoIcfIYKAjvjEFJ5Ggm_wCLcB/s1600/Happy-marriage-life-best-wishes-on-your-anniversary%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
Kendinizi vazgeçilmez kılabilirsiniz... Her ne kadar flört ve nişanlılık dönemini yaşamış olsanız da, evlendikten sonra yaşanan geçimsizlikler ya da anlaşmazlıklar mutluluğunuzu sekteye uğratmış olabilir. Eğer evliliğinizin istikrarlı bir şekilde gitmesini ve mutlu olmayı istiyorsanız, mutluluk için yapılması gerekenlerin olduğunu unutmamalısınız…<br />
<br />
<div class="Text">
<div class="clr">
<strong>Değer verdiğinizi gösterin...</strong> İşe ilk olarak, eşinize değer verdiğinizi göstererek başlayın. Bunu gösterebilmek için çok büyük şeyler yapmanıza gerek yok. Hiç beklenmedik bir anda eşinizin yanağına konduracağınız bir öpücük, sıcak bir bakış ya da “Seni özledim!”, “Seni düşünüyorum!” demek, yeterli olacaktır. <br />
<br />
Her insan gibi eşinizin de takdir edilmekten hoşlanacağını unutmayın. Onu takdir edebilmek için nelere değer verdiğine dikkat etmelisiniz. Bunun yaparken, “Bu gün çok güzelsin”, “Bu kıyafet sana çok yakışmış.” ya da “Sana ihtiyacım var.”, “Bu konuda haklısın.”, “Teşekkür ederim.” ve “Özür dilerim.” gibi cümleleri kullanmayı ihmal etmemelisiniz çünkü “Güzel söz yılanı bile deliğinden çıkarır”. <br />
<br />
Bu nedenle, evliliğinizi mahvedecek olan “Keşke!”, “Ben sana söylemiştim!”, “Sen zaten hep böylesin!”, “Bırak, ben yaparım!”, “Bugün canım istemiyor!” gibi cümleleri bir an önce hayatınızdan çıkarmalısınız. <br />
<br />
Eşinize değer verdiğinizi, ona karşı dürüst olarak, mutluluğunuzu ya da üzüntünüzü paylaşarak, arkadaşlarıyla arkadaş olarak, hobilerine saygı göstererek, onun için kendinizi geliştirerek, kendinizden çok fazla ödün vermeden, oluru olan konularda, fedakârlık yaparak ve kendinize bakarak gösterebilirsiniz. Bunun yanında, zihninizi okumasını beklememeli, genelleme ya da kıyaslama yapmamalı, mükemmeliyetçi olmamalı, aynı anda öfkelenmemeli, aceleci olmamalı ve sorgulamamalısınız.<br />
<br />
<strong>İletişiminizi güçlendirin, kendinizi vazgeçilmez kılın!</strong> Evlilik, farklı aile yaşantılarından ve kültürlerden gelen iki insanın aynı mekânı ve zamanı artık birlikte paylaşmaya başlamasıyla oluşan sosyal bir kadın ve erkek ilişkisidir. Bu nedenle, iletişim eksikliğinden kaynaklanan ufak tefek problemlerin yaşanması olağandır. <br />
<br />
Bu problemlerin büyüyüp, çiftin ve ilişkinin yıpranmasına olanak vermemek için birbirinizle konuşmayı ihmal etmemeniz gerekir. Her akşam TV’yi açmadan önce ya da her gece yatağınıza geçince 10-15 dakika gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz. Bu iletişim, göz ve dokunma temasını güçlendirecektir. İletişim içinde bulunurken iyi bir dinleyici olmaya özen gösterin, olumsuz eleştiriden kaçının, nasihat vermek ve “Sen hep zaten geç kalırsın!” şeklinde suçlamak yerine; “Senin geç kalman beni çok üzüyor!” cümlesinde olduğu gibi ben dilini kullanmayı ve eşinize dokunmayı asla ihmal etmeyin. Dokunmak, sıcak temasın bir göstergesi olduğu için iletişimi güçlendirecektir.<br />
<br />
<strong> Baş başa vakit geçirin...</strong> Bunların dışında, eşinizle birlikte her gün en azından bir öğün yemek yemeli, her hafta baş başa kalabilecek bir şekilde bir yerlere gitmelisiniz. Baş başa içeceğiniz bir kahve esnasında yapacağınız sohbetler ya da uzun yürüyüşler evliliğinizi canlandırmak için birebirdir. Elbette ki, hala makyajınızı yapıyor, kuaföre gidiyor ya da yeni giysiler alıyorsunuzdur. Fakat ara sıra yapacağınız değişiklikler örneğin, saç şeklinizi ya da rengini değiştirmek, tırnaklarınızı uzatmak ya da eşiniz için giyinmek, eşinizin gözünde vazgeçilmez olmanızı sağlayacak önemli etkenlerden bir kaçı olduğunu unutmayın. Her erkek eşinin kendisi için bir şeyler yapmasını bekler ve bundan çok keyif duyar. <br />
<br />
Bu erkekler içinde böyledir. Yapacağınız sakal değişikliği bile eşinizi baştan çıkarmaya yetecektir. Bunları yaparken “Senin için yaptım!” demeyi de asla unutmayın. İnanın bu çabaya değecek!<br />
<br />
<strong> </strong><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<strong>Cinsel hayatınıza özen gösterin...</strong> Son olarak, seks hayatınızı canlandırıcı birkaç küçük püf noktaya özen göstermelisiniz. Günlük hayat gibi yatak odası da bir süre sonra monotonlaşmaktadır. Evliliğinizin gidişatını değiştirmek, iletişimi güçlendirmek ve kendinizi vazgeçilmez kılmak için cinsel yaşamınıza özen göstermeli, ön sevişmelerinizdeki dokunmaları çoğaltmalı, oral sekse yer vermeli, fantezilerinizi açıkça ifade etmeli, birlikte duş almalı, birbirinize masaj yapmalı, müzik ya da mumlarla yatak odanızın havasını değiştirmelisiniz. İnanın, eşiniz size yeniden âşık olacak…<strong></strong></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
</div>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-87400846499739531482014-07-03T02:34:00.000-07:002016-11-03T06:42:13.342-07:00Evlilik İlişkim Ağrıyor...!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-PS8Mg5AyQUk/WBs80gV4X8I/AAAAAAAAHv0/0FNEQcSnOLsSgRKfeKc7XFdAG318UHgtQCLcB/s1600/o-SAD-COUPLE-facebook%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-PS8Mg5AyQUk/WBs80gV4X8I/AAAAAAAAHv0/0FNEQcSnOLsSgRKfeKc7XFdAG318UHgtQCLcB/s1600/o-SAD-COUPLE-facebook%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<div>
<br />
“Ağrılı evlilik ilişkisi”; bence güzel bir tabir oldu. Hasta olduğunuzda nerenizin ağrıdığını ifade edersiniz ve ona uygun tedavi yaklaşımlarıyla ağrınızı giderebilirsiniz. Peki ya evliliğiniz ağrılı ve sancılı ise ne yaparsınız?</div>
<br />
Bedendeki ağrıyı ifade etmekle, ruhtaki ağrıyı ifade etmekten çok daha kolaydır, ruhsal sorunlar konuşulup ifade edilemediği için çözüm noktasında da sıkıntılar yaşanıyor. Evliliklerdeki sorunlar, konuşulamadığında çözüm bulunamıyor, bireylerin içinde büyüyor ve sonuçları da daha yıpratıcı olabiliyor.<br />
<br />
ÇİFTLER NEDEN KONUŞAMIYOR?<br />
<br />
Çiftlerin konuşamamasının birçok nedeni olabilir. Çiftlerden biri konuştuğunda anlaşılamayacağını düşünüyorsa (daha çok kadınlar) susmayı tercih ediyor ve içlerinde biriktirmeye başlıyorlar ve birikim arttıkça öfkeye dönüşen anlaşılmama duygusu evlilikleri derinden sarsabiliyor. Çiftlerden biri ya da ikisi duygularını nasıl ifade edeceğini bilmediği için susuyor olabilir ya da eleştirilmekten korktukları için tedirgin ve kaygılı olabiliyorlar.. Problemlerin konuşulup, duyguların deşarj edilemediği bir ilişki ağrı ve acı vermeye başlıyor. Mutlu olup keyif almak için başladığınız evlilik ilişkisi bir süreden sonra dayanılmaz bir hal alıp hayatınızı zehir etmeye başladığında, hiç beklemeden bir uzmanın kapısını çalmalısınız; çünkü bu hayat bir defa yaşanır ve mutlu yaşamak için de her şey yapılmalıdır…<br />
<br />
BİR DERDİN Mİ VAR?<br />
<br />
Arkadaşlarınız “bir derdin mi var” diye sorduğunda kaçınız “evlilik ilişkim ağrıyor” diyebiliyor, ne yazık ki diyemiyoruz, çünkü desek bile bir karın ağrısı kadar bile önemsenmiyor. Toplum evlilik sorunlarını görmek istemiyor, varsa bile görmezden geliyor. Aldatmanın bile daha ılımlı karşılandığı günümüzde çift terapisi, cinsel terapi almak ya da boşanmak hala daha vahim bir durum gibi algılanıyor. Siz siz olun bu hayatı ertelemeyin, bizim mutlu insanlara, mutlu çocuklara ve mutlu ailelere ihtiyacımız var. Eğer evliliğinizde sorunlar yaşıyorsanız, eşimi seviyorum diyorsanız karar alıp hemen boşanma yoluna gitmek yerine sorunu çözmek için adım atın. Önce kendi aranızda bu problemi konuşun, çözemiyorsanız MUTLAKA ve MUTLAKA bir çift terapistine başvurup yardım alın.Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-74207943926626060232014-01-28T04:01:00.001-08:002016-11-03T06:42:08.362-07:00Evliliklerde Temel Sorun; Güç Savaşı ( Ayağına bas, evde senin sözün geçsin...)<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-JVA0-wh9Gf4/WBs9Pd0u3oI/AAAAAAAAHv8/1BhiPPtgmPABhA2myhea1DhzCQNImwRVQCLcB/s1600/aile-terapi-1%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-JVA0-wh9Gf4/WBs9Pd0u3oI/AAAAAAAAHv8/1BhiPPtgmPABhA2myhea1DhzCQNImwRVQCLcB/s1600/aile-terapi-1%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: "calibri";"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri";">İki
farklı ailede yetişen iki insanın bir araya geldiğinde uyum problemi yaşaması
çok normaldir. Evliliklerde esas olan şey çiftlerin birbirlerini bir kalıba
sokmak yerine birbirlerine uyum sağlamalarıdır. İlk etapta bir aşk oyununa
benzeyen evlilik, heyecan, tutku, şehvetle birlikte hayatımıza girer ve
üzerinden altı ay ila bir sene geçtikten sonra monotonlaşmaya başlar ve birey
geçmiş patolojilerini yavaş yavaş yeni ilişkisine aktarmaya başlar. Bu aktarım
günden güne partnerler arasında sorunların büyümesine neden olur. Eğer eşler bu
durumun farkına varmaz ve güç savaşına girerlerse ilişki içinden çıkılmaz bir
hal alır ve akabinde huzursuz evlilik hayatı, aldatma ve aldatılma, uzun süreli
depresyon halleri, eşlerden birinin kendini işine vermesi ve varsa çocuğa
olumsuz aktarım olarak karşımıza çıkar.</span></div>
<span style="font-family: "calibri";"><b>EVLİLİK BİR GÜÇ SAVAŞI DEĞİL, GÜÇLER BİRLİLİĞİ OLMALIDIR...</b></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;">Evliliğe bir iktidar mücadelesi
olarak bakmamak gerekir. Daha evliliğin başlangıcı olan nikah masasında kültürel
bir bakış açısı olan “ayağına bas, evde senin sözün geçsin” mantığı evlilik
ilişkisini derinden sarsmaktadır.</span></div>
<span style="font-family: "calibri";">Evlilikte
hakim ve itaatkar olmamalı ve bireyler eşit şartlarda olmalıdır. Evliliğe her
zaman kişisel hayatlarımızdan bağımsız bir şekilde ortak bir kumbara gibi
bakılmalıdır. Ortak kumbaraya ne kadar çok yatırım yapılırsa, bireyler
birbirlerine olabildiğince açık olup kendi çıkarlarından çok ortak çıkarlarını
düşünürlerse ortak kumbaradaki para (sevgi, saygı, sadakat) o kadar fazla ve
tatminkar olur. Bu sebeple ilişki eşlerin kişisel çıkarlarından farklı ortak
bir güçtür.</span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";"><b>EVLİLİĞİ ÇIKMAZA SOKAN GÜÇ SAVAŞLARI:</b></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">1)</span><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Ekonomik bağımsızlık: Kadınların da sosyal
yaşamda rol aldığı günümüzde ekonomik olarak özgürlüğünü ilan eden kadınlar da
bir noktada erkekler kadar kendilerini güçlü ve vazgeçilmez hissetmektedirler,
bu da ilişkiye olumsuz yansımakta ve dengeleri alt üst etmektedir.</span></div>
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">2)</span><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Ailelerin ilişkiye fazlaca dahil edilmesi;
Erkeğin ya da kadının ailesine çok düşkün olması ve onlardan bağımsız hareket
edememesi evliliklerde bir tehdit olarak gözlenebiliyor. Yeni evlenen çiftin
önceliği kendi çekirdek ailesine vermesi evlilikteki bu tarz sorunları en aza
indirebiliyor.</span></div>
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">3)</span><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Bireylerden herhangi birinin görsel olarak daha
çekici ve fark edilir olması; İlişkide eşlerden birinin daha dikkat çekici ve
de medyatik olması ve diğer eşin bunu hazmedemiyor olması da evlilik için bir
tehdit oluşturuyor. Akabinde gelen kıskançlık, baskı kurmaya çalışma,
hareketlerin kısıtlanması da evliliği temelinden sarsıyor.</span></div>
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">4)</span><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">İlişkide orantısız güç kullanılması; daha çok
erkeklerin kadın üzerinde şiddet uygulaması olarak karşımıza çıkıyor.</span></div>
<br />
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">5)</span><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkeğin ya da kadının patolojik bir geçmişe
sahip olması ve ağır düzeyde kişilik bozuklukları evliliklerdeki güç
savaşlarını tetikliyor.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: "calibri";"><b>EVLİLİKLERDE GÜÇ SAVAŞLARININ OLASI SONUÇLARI;</b></span><br />
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;">Evliliklerde ortaya çıkan güç
savaşlarının sonuçları da oldukça yıkıcı olabiliyor. Eşler birbirlerini hızlı
bir şekilde umutsuzluğa, belirsizliğe, mutsuzluğa ve şiddete sevk
edebiliyorlar. Bireylerin evliliklerde doyum sağlayamamasının en olası
sonuçlarından birincisi çocuk sahibi olma isteği olarak karşımıza çıkıyor.
Eşler ilişkideki durağanlığın çıkış noktası olarak çocuk yapma yoluna gidiyor,
çocukla birlikte daha da karmaşık hale gelen evlilik ve aile ilişkisi tam anlamıyla
çıkmaza giriyor. Bunun yanı sıra artık o ilişkiden etkilen iki kişiye bir de
çocuk ekleniyor. Evdeki olumsuz atmosfere tabii tutulan çocuk gelişim
dönemlerini olumsuz bir duygusal atmosferde tamamladığı için ilerde bir sürü
sorunla karşılaşmaya açık hale geliyor. Gördüğümüz üzere zincir büyüyerek devam
ediyor haliyle toplumlar da bu tekrarlardan dolayı yorulup yıpranıyor.</span><br />
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri"; text-indent: 35.4pt;">Olumsuz evlilik atmosferinin bir
diğer sonucu ise eşlerden birinin ya da ikisinin iş hayatına fazlaca önem
vermesi ya da alkol ve ya madde kullanımı olarak gözleniyor. Evliliğinde
mutluluğu bulamayan birey dışarıda haz alabileceği geçici çözümlere başvuruyor,
bir süre sonra da alışkanlık haline dönüşen bu kullanımlar bireyin hayatını
hepten olumsuz etkiliyor.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 115%;">Evliliklerdeki güç savaşlarından en yıkıcı olanı ise
ALDATMA. İlişkilerde doyumun sağlanamaması, eşlerin birbiri üzeride güç
kullanmalarının en yıkıcı sonucu bireyin başka biriyle cinsel ya da duygusal
birliktelik yaşaması yani aldatma olarak karşımıza çıkıyor. Aldatılan eşin hayata
karşı güveni sarsılıyor, uzun süreli depresyon belirtileri gösteriyor ve başka
türlü semptomlar halinde karşımıza çıkarak bireyin hayatını tabiri caizse felç
edebiliyor. ilişkileriniz çıkmaza girdiği anda bir uzmana başvurmalı ve önlem almalısınız...</span>Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-62141977898437386492014-01-13T04:01:00.000-08:002016-11-03T06:38:54.360-07:00Neden Aldatıyor ve Neden Aldatılıyoruz?<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: left;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-4O5nV7D5AQ8/WBs94yxX1DI/AAAAAAAAHwA/DGn0EDMycCoqDSgeEkJtXtYbK8YDh63TACLcB/s1600/erkek-nasil-aldatir%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-4O5nV7D5AQ8/WBs94yxX1DI/AAAAAAAAHwA/DGn0EDMycCoqDSgeEkJtXtYbK8YDh63TACLcB/s1600/erkek-nasil-aldatir%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: calibri;"><br /></span>
<span style="font-family: calibri;"><br /></span>
<span style="font-family: calibri;">Son zamanlarda ilişkilerde zorlukların yaşanmasına neden olan ve bireyleri belirsizliğe iten bir konu olan ALDATMAK; eşlerin birbirlerine karşı güvenlerini, saygılarını yok eden bir konu
olarak karşımıza çıkıyor. Gelin aldatmanın altında yatan sebeplere birlikte bir bakalım;</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri";"><b>ERKEK NEDEN ALDATIR?</b></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">1)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadınların ekonomik özgürlüklerini ele
almalarıyla birlikte eşitlenen yaşam şartlarında kadın kontrolü daha çok elinde
tutma eğiliminde ve erkeği pasifleştiren bir role girmişse</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">2) </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Çocukluktan getirilen patolojilerin günlük
hayatta can bulması; erkeğin çocukluk döneminde gelişimsel duraklamalar varsa,
duygusal ihtiyaçları anne ve baba tarafından yeterince karşılanmamış ya da
fazlasıyla sömürülmüşse bu sonuç olarak ilişkilerinde tatminsizliğe ve daha
fazla ilgi odağı olmaya ve ya başka kadınlarla ilişki yaşamasına neden oluyor.</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">3)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">İlişkide kadın çok kontrolcüyse, erkeğe söz
hakkı tanımıyor, onun her hareketini eleştiriyor ve her şeyi kendisi
hallediyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">4)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">İlişkide para ve güç kontrolü kadının eline
geçmişse ve erkek pasif duruma itilmişse,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">5)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Çiftin Evlilik öncesinde cinsel bilgileri yoksa
ve kadın evlendikten sonra da kadın olamadan anne olmuşsa ve bu konuda
yetersizse,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">6)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Çiftin birbirine bağlayan en önemli etken olan
cinsellikte çekicilik sağlanmıyor, kadın kendine özensiz davranıyor ve bu konuda
hiçbir gayret göstermiyorsa</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">7)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Çiftin bir çocuğu olmuşsa ve erkeğe çocuk
konusunda sorumluluk verilmemişse ve kadının tüm ilgisi çocuğa kaymışsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">8)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Çiftin aileleri arasında bir çatışma varsa ve bu
da çifte yansıyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">9)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadın aşırı derecede kıskançsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">10)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadın kendi yetersizliğini gizlemek için
erkeğini başka bir kadına istemsizce yönlendiriyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<span style="font-family: "calibri";"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri";">ERKEK aldatma yolunu tercih edebiliyor. Erkekler
doğaları gereği, takdir edilmek, anlaşılmak, onaylanmak, övülmek, güçlü hissetmek istiyorlar. Bunu eşinden göremeyen erkek dışarıda bulduğu bir heyecana kolayca
kapılabiliyor ve ilişkisini sürdürebiliyor.</span></div>
<span style="font-family: "calibri";">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
</span><br />
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri";"><b>KADIN NEDEN ALDATIR?</b></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">1)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkeğin efemine(kadınsı) tutum ve tavırları
varsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">2)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> Ç</span></span></span><span style="font-family: "calibri";">ocukluktan getirilen patolojilerin günlük
hayatta can bulması; kadının çocukluk döneminde gelişimsel duraklamalar varsa,
duygusal ihtiyaçları anne ve baba tarafından yeterince karşılanmamış ya da
fazlasıyla sömürülmüşse bu sonuç olarak ilişkilerinde tatminsizliğe ve daha
fazla ilgi odağı olmaya ve ya başka erkeklerle ilişki yaşamasına neden oluyor.</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">3) </span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadının temel ihtiyacı olan ANLAŞILMAK duygusu
karşılanmıyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">4)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkek kadını sadece bir obje olarak görüyor ve
sevilme, ait hissetme, dinlenilme, anlaşılma gibi ihtiyaçlarını karşılamıyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">5)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkek kadını ara ara şımartmıyorsa, ona küçük
sürprizler yapmıyorsa ve onunla her gün minimum düzeyde zaman geçirmiyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">6)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadını övmüyorsa ve onunla olan cinsel
ilişkisinde onu kutsuyor ve ilişkiden verim alamıyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">7) </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Kadını sık sık eleştiriyor ve dış görünüşüyle
dalga geçiyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">8)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkek ilişkide pasif kalmış ve varlığını hissettiremiyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l1 level1 lfo2; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "calibri";">9)</span><span style="font-family: "times new roman"; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-family: "calibri";">Erkek kişisel bakımına ve dış görünüşüne önem
vermiyorsa,</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri";">KADIN başka bir erkekte daha çok kapsanıyor, onaylanıyor ve
övgüler alıyorsa aldatma yolunu tercih edebiliyor.</span><br />
<span style="font-family: calibri; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: calibri; text-indent: 35.4pt;">Tüm bunları göz önüne alırsak,
ilişkide rollerimizi bilmek ve partnerimize her zaman kendini özel
hissettirmek, saygı sınırını aşmamak ve partneri yok etmemek ilişkinin
dinamiğini oluşturuyor diyebiliriz. Eğer kendinizde dışa dönük bir eğilim hissediyorsanız, ilişkinizde yolunda gitmeyen bir şey varsa bunun için acil önlem almalı, partnerinizle bu konuyu paylaşmalısınız. Eğer problemlere bir çözüm getiremiyorsanız bir uzmandan yardım almanız ilişkinizin çıkarına olacaktır.</span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-39249703820989911562014-01-02T00:21:00.000-08:002016-11-03T06:41:01.492-07:00Kıskançlığın Yıkıcı Etkisi ve Patolojik Kıskançlık...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-PLAZVf3wT3Y/WBs-WH39WmI/AAAAAAAAHwE/Wz75ehtLrNctIAszA6It8FV3L-tul4uZgCLcB/s1600/58281%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-PLAZVf3wT3Y/WBs-WH39WmI/AAAAAAAAHwE/Wz75ehtLrNctIAszA6It8FV3L-tul4uZgCLcB/s1600/58281%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;">PATOLOJİK KISKANÇLIK: Shakespeare’in ünlü karakteri
olan Othello’nun kıskançlığı, psikolojide yerini almış ve ilişkilerde oldukça
sıkıntı verici kıskançlığın örneği olmuştur.<br />
Othello büyük aşkına bir mendil hediye eder ve karısı bu mendili kaybeder. Bu
durumdan şüphe duyan Othello kuşkulanmaya başlar ve bu kuşku önce karısını
sonra kendisini öldürmesine sebep olur. Bu acı verici olay bir eserin kahramanına
aittir fakat ne yazık ki gerçek hayatta da sıklıkla karşımıza çıkan bu durum
psikolojiye ''Othello sendromu'' olarak geçmiştir. Othello sendromu, yani
''patolojik kıskançlık''; geçmişten bugüne yıpratıcı ve acı veren bir karmaşa
olmuştur.<br />
<br />
DÜŞÜK ÖZSAYGININ, KENDİNE GÜVENSİZLİĞİN, ya da KAYBETME KORKUSUNUN doğurduğu
patolojik kıskançlık; boşanma-ayrılık ile sonuçlanmış ve zaten az olan
özsaygının daha da yitirilmesine sebep olmuştur.<br />
<br />
Kıskançlık; kaybetme korkusuyla gelişen KORKU TEMELLİ bir tepkidir. Fakat <u>patolojik
kıskançlık</u> obsesyonlarla gelişen, temelinde öfke bulunan ve her iki tarafı
da yoran tepkilerdir.<br />
<br />
İlişkileri ve evlilikleri çıkmaza sokan ve boşanma sebebi olan obsesyonel
(takıntılı) kıskançlık, tıpkı Othello karakterinin ki gibi kuşkuyla başlar. Daha
sonra eşlerden BİRİ DEDEKTİF rolüne DİĞERİ ise SUÇLU psikolojisine bürünür. Dedektif
rolündeki eş; suçlunun göz hareketlerini bile takip etmeye başlar ve ilişkiler
burada çıkmaza girer. Bu çıkmaz da ise yapılan araştırmalara göre; ERKEKLER YOK
SAYMA mekanizması ile KADINLAR İSE İLİŞKİYE DAHA FAZLA BAĞLANMA ile baş etmeye çalışır. Fakat YAPILMASI GEREKEN kesinlikle bir uzman desteği almak
ve KISKANÇLIĞIN ASIL SEBEPLERİNİ KEŞFETMEKTİR. Çünkü zaten anormal kıskançlıklar
zorlu ve yıpratıcı süreçler içerir. Kıskanan kişi düşük benlik saygısına
sahiptir ve DEDEKTİF ROLÜ OYNADIĞI İÇİN DE SÜREKLİ SUÇLULUK DUYGUSU
YAŞAMAKTADIR. Aşağılanmış olan benliğini daha fazla aşağılamaktadır. Karşı
taraf ise savunma mekanizmalarını çok fazla kullanmaya başlamış ve artık yorulmuştur.
<br />
<br />
KISKANÇLIK SÜREKLİ ARTIŞ GÖSTEREN ve KONTROL EDİLMESİ GÜÇ BİR DUYGUDUR. Bu yüzden basite alınmamalı ve harekete geçilmelidir. Yol gösterici bir
danışmanla birlikte hareket etmek daha doğru ve başarılı sonuçların elde
edilmesini sağlar. Daha sağlıklı bir ilişkiler için yapılması gereken en önemli
şey; doğru iletişim ve doğru empatidir. Karşı tarafa yapılan tüm baskılar
onları sizden daha da uzaklaştırır. Bu yüzden EN DOĞRU TEPKİ; DOLAYLI ANLATIMLAR DEĞİL, DOĞRUDAN İLETİŞİM KURMAK ve
olumsuz duyguların olumlu duygularla yer değiştirmesini sağlamaktır. Ayrıca
sürece değil SONUCA ODAKLANMAK en rahatlatıcı yöntemdir.Aldatılmayı düşünerek sağlıklı yaşayamazsınız. Sonuca odaklanırsanız, gerçekten
aldatıldığınızda bu tepkileri verirsiniz, henüz aldatılmadan değil. Böylece
daha<br />
uzun ve sağlıklı bir ilişki kurmuş olursunuz.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-dqlY3h-T7kM/UsUfSw5xJ1I/AAAAAAAAAOM/HY6T53VfDWI/s1600/WUUI6W~1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="193" src="https://1.bp.blogspot.com/-dqlY3h-T7kM/UsUfSw5xJ1I/AAAAAAAAAOM/HY6T53VfDWI/s320/WUUI6W~1.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;"><br />
<br />
Sonuç olarak; Sağlığınızı ve ilişkilerinizi yıpratmamak için SAPLANTILI
DÜŞÜNCELERDEN ve KONTROLSÜZ DUYGULARDAN arınmanız gerekir. Bunları
gerçekleştiremediğinizde de mutlaka bir psikoterapistten yardım almanız
gerekir..<o:p></o:p></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-26355985999553912872013-12-26T06:28:00.000-08:002016-11-03T06:47:58.884-07:00Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-IusRB7uHzrI/WBtACfVEDaI/AAAAAAAAHwY/Sxvbgwyi9eYCuQX2tG55PIcWbvQB6lwFgCLcB/s1600/kaygi%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-IusRB7uHzrI/WBtACfVEDaI/AAAAAAAAHwY/Sxvbgwyi9eYCuQX2tG55PIcWbvQB6lwFgCLcB/s1600/kaygi%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;"><br /></span>
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;">Bir tehlike ya da uyarı sinyali olan “kaygı” aslında
herkesin zaman zaman hissettiği normal ve yaygın bir duygu… Diğer bir deyişle,
dışarıdan zarar gelecek korkusuyla yaşanan ruhsal, zihinsel ve fizyolojik
uyarılmaya kaygı adı veriliyor. Kaygı korkudan farklı bir duygu… Belli bir
derecede kaygı her zaman insana gerekli oluyor, çünkü bu kaygı kişiyi tedbirli
olmaya sevk ediyor. Ancak “savaş veya kaç” olarak tepki verilen kaygı, kişinin
günlük hayatındaki işlevselliğini olumsuz yönde etkilemeye başladığı zaman bir
sorun olarak kabul ediliyor. Telefonla sürekli tehdit edilen kişinin bazı
ruhsal ve fiziksel endişe belirtileri göstermesi gibi, kaygının süresi ve
belirtileri, içinde bulunulan stresli duruma uygunluk gösteriyorsa bir bozukluk
olarak kabul edilmiyor. “Anksiyete (kaygı) bozukluğu” ise kişinin ruhsal,
zihinsel ve bedensel işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen, süresi ve
belirtileri içinde bulunulan duruma uygunluk göstermeyen çeşitli kaygı
durumlarına verilen genel kapsamlı bir tanım… </span><br />
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;"><br /></span>
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;">(1) Kişinin kaygıdan dolayı
meslek ve aile yaşamında güçlüklerle karşılaşması,</span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;">(2) Arkadaş, komşu, tanıdık ve aile üyeleri ile olan
ilişkilerde sorunlar yaşaması,<o:p></o:p></span></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'times new roman', serif; font-size: 12pt;">(3) Günün büyük bir bölümünde kişinin aklını olumsuz
yönde meşgul etmesi,</span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt;">(4) Kişinin korku ve kaygılarını kontrol altında bulundurmakta
güçlük çekmesi <o:p></o:p></span></div>
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">(5) Yukarıdaki sorunların en
az 6 aydır devam ediyor olması durumlarında kaygı bozukluğundan söz
edilebiliyor.<br />
<br />
EN SIK GÖRÜLEN KAYGI BOZUKLUKLARI…<br />
<br />
Sosyal ortamlarda endişe hissini artıran ve kişinin rahatsızlık duymasına yol
açan sosyal kaygı ve sosyal fobi, sınavda performans düşüklüğüne yol açan sınav
kaygısı, hastalanma veya kirlenme gibi endişelerle gelişen obsesif bozukluk
gibi durumlar kaygı bozukluğu olarak biliniyor. Yani kaygı birden fazla biçimde
ortaya çıkabiliyor. En sık görülen kaygı bozuklukları ise; (1) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">panik bozukluğu ve agorafobi, </b>(2) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yaygın anksiyete bozukluğu,</b> (3) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">özgül fobiler</b>, (4) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sosyal fobi,</b> (5) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">obsesif
kompulsif bozukluk veya</b> (6) <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">posttravmatik
(travma sonrası) stres bozukluğu şeklinde sıralanabiliyor.</b></span><br />
<span style="color: #333333; font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><br />
</b><br />
NE TÜR BELİRTİLERİ OLUYOR?<br />
<br />
Aşırı sinirlilik, kalp çarpıntısı, gerginlik, yerinde duramama gibi kendisini
gösteren kaygı bozukluğu; kişide bazen sadece hafif bir rahatsızlık şeklinde
kendini gösterebiliyor. Bazen panik hali, yerinde duramama, nefes alamama belli
yerlere gitmekten kaçınma gibi şekillerde ortaya çıkabiliyor, bazen de sınav
kaygısı gibi durumlarda sindirim bozuklukları gibi bedensel sorunlara, dikkat
eksikliği gibi ruhsal sorunlara yol açarak başarısızlığa yol açabiliyor. Kaygı
bozukluklarında; endişe, korku, kötü bir haber alacağı beklentisi, sinirlilik,
irkilme, aklını kaybedeceği korkusu, gerçek dışılık hissi, dış dünyaya
yabancılık hissi, kendi bedenine veya vücudunun bir parçasına yabancılık hissi,
kontrolünü kaybetme hissi, ölüm korkusu gibi ruhsal belirtiler ve titreme, ağız
kuruluğu, soğuk-sıcak basması, kalp atışında artış, nefes alamama, yutma
güçlüğü, baş dönmesi, uyuşukluk, kas ve göğüste ağrı, sindirim sisteminde
sorunlar, sık idrara çıkma gibi bedensel belirtiler ortaya çıkabiliyor.<br />
<br />
KAYGI BOZUKLUKLARINA NELER YOL AÇABİLİYOR?<br />
<br />
Aşırı stres, doğal afetler, büyük kazalar, hastalıklar, uyku bozuklukları ve
yeme bozuklukları, cinsel işlev sorunları, yakınlarını kaybetme, sevdiklerinin
ölümü, ağır hastalık geçirilmesi, büyük acılar yaşama, sevilmeme ve değerli
hissedeme gibi çocukluk travmaları, olumsuz anne baba tutumları, fiziksel ve
duygusal şiddete maruz kalma veya şahit olma, aşırı koruyuculuk, fiziksel veya
ruhsal istismar veya aşırı baskı kaygı bozukluklarına yol açabiliyor.<br />
<br />
TEDAVİSİ MÜMKÜN…<br />
<br />
Duygu, düşünce ve davranış kalıplarına bağlı olmayan aşırı kaygı, ruhsal bir
bozukluğa dönüşmeden “stresle başa çıkma teknikleri”, “ nefes ve gevşeme
egzersizleri”, “oto-hipnoz uygulamaları”, “EMDR” veya “EFT” gibi doğal
yöntemlerle azaltılabiliyor. Kaygı bozuklukları ilaç tedavisi veya psikoterapi
ile tedavi edilebiliyor. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-57896104927426192542013-12-16T12:20:00.000-08:002016-11-03T06:46:48.598-07:00Ne Zaman Terapiste Başvurmalıyım?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-3k_HLaVKOVY/WBs_wFgbr8I/AAAAAAAAHwQ/6K2nr3XiHVQlndqNSF1H9Kea79aS39JbwCLcB/s1600/Individual-Therapy-3%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-3k_HLaVKOVY/WBs_wFgbr8I/AAAAAAAAHwQ/6K2nr3XiHVQlndqNSF1H9Kea79aS39JbwCLcB/s1600/Individual-Therapy-3%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br /><br />Terapi sadece ruhsal sıkıntıların çözümlenmesi ile sınırlandırılamaz aynı zamanda sağlıklı bireylerin daha bilinçli olmasına da yardımcı olarak hizmet verebilir. Çünkü terapi kişinin duygu ve düşüncelerinden dolayı yargılanmadan güvenli bir ortam içinde sorunlarını incelemesine imkan yaratır ve geçmişte yaşanan sorunlarla şimdikileri anlamlı bir şekilde birleştirerek farklı bir bakış açısı getirir. <br /><br /><b>NE ZAMAN TERAPİSTE BAŞVURMALIYIM? </b><br />“Ne zaman terapiste başvurmalıyım?” sorusu birçok kişinin kafasındaki sorulardan biridir. Bu sorunun kesin bir yanıtı yoktur. Ancak kişi; duygusal sorunlarının çözümü için kendine zarar verici davranışlar içine giriyorsa, iştahtan kesildiyse, uyku düzeni bozulmuşsa, ilişkilerinde aşırı problemler yaşıyorsa, büyük bir kayıp yaşadıysa, stresini daha fazla kontrol edemiyorsa, kendine güven eksikliği ya da başarısızlık duygusu yaşıyorsa, cinsel hayatta sorunlar yaşıyorsa, iş yerinizde zorluklar baş göstermeye başlamışsa, konsantre olamıyorsa, kendini mutsuz, çaresiz ve umutsuz hissediyorsa, terapiye gidip gitmemeyi sorgulamaya başlamışsa, vb. durumlarda bir terapiste başvurmak için doğru zaman gelmiş demektir. Kişinin yaşadığı olumsuzlukları kabullenip bir terapiste başvurması tedavinin yarısıdır. Diğer yarısını da TECRÜBELİ BİR TERAPİSTİN yardımıyla kolaylıkla halledecektir. <br /><br /><b>HER SORUNUN KAYNAĞI KİŞİNİN İÇİNDE GİZLİDİR… </b><br />Her sorunun çözüm kaynağı kişinin içinde gizlidir. “Sel gider, kumu kalır!” misali insanoğlu yaşadığı olayların çok azını hatırlar. Bilinç düzeyinde anılardan çok, anıların sentezleri ve çıkarımları vardır. Ruhsal olarak sıkıntılı bir insanla sağlıklı bir insan arasındaki en büyük farklardan biri; sağlıklı insanın geleceğin korkularını ve geçmişin yükünü taşımadan, içinde bulunduğu anda herhangi bir kaygı duymaksızın nasıl mutlu yaşayacağını bilmesidir. Biz insanlar geçmiş ve geleceğin o denli etkisi altındayızdır ki; çoğu zaman çocukluğumuzun altın günlerini anarız ya da bizi en fazla keyiflendireceğini düşündüğümüz yaşamımızın bir parçasını sıkça zihnimizde tutarız. Bu durumun nedenini, o günlerin kaygısız ve hayatın sorumluluklarının omuzlarımıza henüz çökmediği günler olmasıdır. Bu nedenle geçmiş terk edilmediği, halen şimdiki zamana sızdığı için kişi sıkıntıdadır. Ama şimdiyi yaşamak; hayatın anlamını kavrayarak kişinin kendi sorumluluğunu almasıdır. Yıllardır terapistler insanların sıkıntılı zamanlarında onlara yol göstermeye çalıştılar, onların endişelerini, korkularını, üzüntülerini paylaşmak adına dinlediler ve “Yanınızdayız, dilerseniz çözersiniz, yeter ki isteyin!” mesajını verdiler. Terapistler için önemli olan “Siz şu an sıkıntıdasınız, ben sıkıntınızı anlıyor, önemsiyor ve üzülmenizi istemiyorum!” diyebilmektir.<br /><br /><b>TERAPİSTE BAŞVURMAK… </b><br /><br />Terapiye “Ben bu sorunla veya sorunlarla yaşamak istemiyorum ve tedavi olacağım!” diyen kişiler alınmalıdır. Çünkü danışan terapistine kendini anlatmak, öğretmek ve teslim etmek istemelidir. Terapistte danışanını anlamak için, var olan bilgilerini ve tecrübelerini, sezgilerini, duygularını ve hatta başarısızlıklarını da bir araç olarak kullanmalıdır. Terapist kalıplaşmış bilgilerin yerine, her danışanı tek ve eşsiz gören bir yaklaşımı kabul etmelidir. Terapi daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için uygun olan bir adımdır. Bunun için size en yakın terapiste başvurmak ruhsal sorunları çözmenin yarısını oluşturur, geri kalan kısmı ise TECRÜBELİ BİR TERAPİST halledecektir.Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-7758848408637030662013-11-16T04:41:00.000-08:002016-11-03T06:44:25.019-07:00Evlilikler Geleceğimizi Belirleyecek...!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-wCYJSlQNYNw/WBs_J5-L44I/AAAAAAAAHwM/PDbRjjSqHmAu99G9E0x13w_tK0bOtRFpQCLcB/s1600/The-Secret-To-A-Happy-Marriage%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-wCYJSlQNYNw/WBs_J5-L44I/AAAAAAAAHwM/PDbRjjSqHmAu99G9E0x13w_tK0bOtRFpQCLcB/s1600/The-Secret-To-A-Happy-Marriage%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br /><br />Toplumsal hayat ve yaşama yüklenen anlam günden güne, nesilden nesile değişiyor, peki ya bu değişimin sebebi ne ? Nesiller değişiyor ve çağımızın problemi haline gelen ruhsal problemler yaşamımızı tehdit etmeye artarak devam ediyor. Yapılan araştırmalar sonucu fiziksel rahatsızlıkların bir çoğunun altında psikolojik nedenler yatıyor. Evliliğin bu sonuca katkısı ne olabilir?<br /><br />GÜNÜMÜZDE özellikle evliliklerin ilk yıllarında olmak üzere sorunlar yaşanıyor. Çiftler birbiriyle kıyasıya çatışma haline girerken birleşim noktası olan evlilikten çok kişilerin kendilerini ortaya koyması hedef oluyor ve ilişkilerdeki problemler bir noktada çözümsüz hale geliyor. İstenmeden yapılan evlilikler, ailelerin evli çiftlere müdahalesi, maddi kaynaklı sorunlar, kıskançlık ve bir çok nedenle yaşanan evlilik sorunlarına bir de çocuğun varlığı eklenince her şey içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor. Çocuğun varlığıyla birlikte geçmişin patolojileri tekrardan canlanıyor ve anne-baba-çocuk üçgeninde tüm ilişkiler değişiyor. Haliyle evliliğinden hoşnut olmayan kadın çocuğuna yapışıyor ve onu bir birey olarak kabul etmek yerine kendi uzantısıymış gibi algılıyor. Eşiyle yaşadığı her problemde sığınılacak liman olarak görülen ÇOCUK tüm kötü duyguların aktarıldığı bir çöp konteynırı gibi kullanılıyor ve olmaması gereken duygulara maruz kalıyor. 0-6 yaşında bu duruma maruz kalan çocuklar ilerleyen hayatlarında bir çok ruhsal bozukluğu da kendileriyle birlikte büyütmeye başlıyorlar. Kendine güveni olmayan, tedirgin, kaygılı ve daha farklı sorunlarında içinde olduğu bir yetişkinlik evresi onları bekliyor. Yaşanılan günün kalitesizliği, çeşitli stres bozuklukları, kaygı, kendi hayatını yönetememesi ve suçluluk duygusunun varlığı adeta kişinin hayatını felç ediyor ve kurduğu her ilişki geleceğin yansımalarını taşıyor ve patolojiler yeni nesillere aktarılarak devam ediyor. <br /><br />Bu sebeple iyi bir evliliğin tüm sorunları engellediğini söyleyebiliriz. Sağlıklı nesiller yetiştirmek ve mutlu bir yaşam sürmek için; bireylerin evlenmeden önce kendilerini iyi tanımaları ve partneriyle ilişkisinde şahsi çıkarlarından çok evliliğin çıkarlarını ön planda tutmaları her anlamda MUTLU, SAĞLIKLI, HUZURlu bir hayatı beraberinde getirecektir.Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-33105654671933719472013-10-02T02:08:00.000-07:002016-11-03T06:51:36.100-07:00Evliliklerde Sık Yaşanan Sorunlar...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-oLu6KTddVhE/WBtA36qoEeI/AAAAAAAAHwg/WTe1hVUFiRsikiXQ2GyjbBVAo7eYqw5WwCLcB/s1600/d137ad_b48490ab4fe94d278393eb5fbfd13138%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-oLu6KTddVhE/WBtA36qoEeI/AAAAAAAAHwg/WTe1hVUFiRsikiXQ2GyjbBVAo7eYqw5WwCLcB/s1600/d137ad_b48490ab4fe94d278393eb5fbfd13138%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
Özellikle uzun süreli birlikteliklerde ve evliliklerde, zamanla aşk gücünü yitirmeye başlıyor ve yerini hararetli tartışmalara bırakıyor. Ne tuhaftır ki, yakın bir zamana kadar yan yana gelmek için can atılan partnerle artık aynı karede bulunmaya bile tahammül kalmıyor. Çünkü artık çift kendini sürekli bir tartışmanın ortasında buluyor. Peki, ama neden böyle oluyor? Çiftler birbirlerini gerçekten öyle çok seviyorlarken, bazen bilerek bazen ise bilmeyerek hangi konular hakkında tartışma çıkartıyorlar?<br />
<br />
<strong>TARTIŞMALAR BOŞANMAYA YOL AÇABİLİYOR…</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Çiftler arasında geçen tartışmalar bütün ikili ilişkilerde yaşanan kaçınılmaz bir surun olarak karşımıza çıkıyor. Önemli olan problemlerin çıkış nedenlerini anlayabilmek ve değen konular üzerine tartışmak. Aksi takdirde, eğer çiftler sürekli olarak her konuda tartışıyorlarsa, boşanmaya doğru yol alınabiliyor. Etraftaki birçok çiftin boşanma kararı alması ya da yakın ailede yaşanan olumsuz deneyimler, çiftleri evlilik kurumundan soğutabiliyor. Oysa her insan mutlu bir evlilik yapmanın, hayat boyu bir yastıkta yaşamanın hayalini kuruyor. Bu hayalin kolay olduğunu söylemiyorum ama imkânsız da değil… Bunun için ilk önce yaşanılanlara yukarıdan ve dışarıdan farklı bir gözle bakmak ve yeni bakış açıları geliştirmek gerekiyor.<br />
<br />
<strong>ERKEKLER SEVDİKLERİ KADINI MUTLU ETME FIRSATINI HİÇ KAÇIRMAZLAR…</strong><br />
<br />
Kadınların konuşurken partnerleri tarafından dinlenmemeleri en büyük kavga sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Erkekler her ne kadar dinlediklerini belirtseler de, aksini ispat etmeye çalışmak ve konuyla ilgili sorular sormak tartışmanın daha çok alevlenmesine neden olabiliyor. Genel anlamda erkeklere göre daha çok konuşmalarıyla tanınan kadınlar pek çok konuyu aynı anda konuşabilme ve dinleyebilme özelliğine sahipken, erkekler aynı özelliğe sahip değiller… Bu nedenle, uzun süre dinleme konusunda erkekleri suçlamak yersiz ve yanlış bir tutum oluyor. Dolayısıyla, bu konuda yapılması gereken en doğru davranış, kadınların önce erkekleri kendilerine odaklanmayı sağlamaları, sonra net ve yalın bir dil kullanarak tek bir konu üzerine konuşmaları ve daha sonra erkeklere herhangi bir çözüm üretmeleri gerekmediği veya sadece kendilerini anlamaya ihtiyaç duyduklarını ifade etmeleri gerekiyor. Çünkü erkekler sevdikleri kadını mutlu etme fırsatını hiç kaçırmazlar. “Beni dinlemene ihtiyacım var. Bir şey söylemene veya çözüm üretmene gerek yok. Sadece beni dinlemeye ve anlamaya çalış. Bu beni mutlu eder!” diyen kadın, erkeğe bu fırsatı vermiş oluyor. Ayrıca genel geçer konulardan ya da günlük olaylardan bahsedilirken kadının ilgisini çeken bir konu erkeğin ilgisini çekmeyebiliyor. Bu durumun göz önünde bulundurularak davranılması, büyük beklentilere kapanılmaması ve erkeğe dinlemediği için eleştirel tarzda suçlayıcı ifadeler kullanılmaması da önem taşıyor. Bu süreçte tartışma yaratmak yerine, küçük ama sevimli kelimeler seçmeye özen gösterilmesi ortamı yumuşatabiliyor. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<strong> ERKEKLER TAKDİR EDİLDİKLERİNDE DAHA UZUN DİNLEYEBİLİYORLAR…</strong><br />
<strong><br /></strong>
Kadın ne kadar yorgun ve bitkin hissedersin hissetsin, erkek dikkatini verip onu dinlediğinde, dokunup ve sarılıp sevgisini ve ilgisini ifade ettiğine kadın rahatlıyor ve gevşiyor, yorgunluğu geçiyor… Bu nedenle konuşmayı sevmeyen erkeklerin hiç olmazsa bir nebze kadınları anlayıp, onlara karşı olan davranışlarını değiştirmeleri önem taşıyor. Çünkü kadınlar dinlendiklerini düşündüklerinde partnerlerinin onlara değer ve önem verdiğini, kabul ettiklerini ve buna bağlı olarak da sevildiklerini düşünüyorlar. Bu hisler kadınlar için çok önem taşıyor. Ayrıca, kadınlar duygularını ifade etme imkânı bulduklarında “Anlaşıldım, seviliyorum ve değerliyim!” hissini yaşıyorlar, gevşiyorlar ve rahatlıyorlar. Bu duygu yoğunluğu kadınların kendilerini dinleyen kişiye yakınlık duymasını artırıyor, yokluğu ise uzaklaştırıyor. Mutlu olan ve mutlu görünen bir kadının sıcak karşılıkları ve gülen yüzü, erkeğe pırıltılı bir görüntü sunan ayna gibi oluyor. Takdir edilmek ve hizmet edilmesi erkeklerin erkeksi yanını doyururken, iletişim kurmak ve dinlenmek kadınların kadınsı yanını doyuruyor… <br />
<br />
<strong>AYAĞI YORGANA GÖRE UZATMAK GEREKİYOR…</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Maddi harcamalar çiftler arasında tatsızlık yaratabilecek sorunların başında geliyor. Genel olarak baktığımızda, kadınların maddi harcamaları erkeklerinkinden iki kat daha fazla oluyor. Alışveriş yapmayı, kendine yeni kıyafetler ve makyaj malzemeleri almayı, sürekli olarak ev eşyalarını değiştirmeyi ve her gün kuaföre gitmeyi alışkanlık haline getirmiş bir kadınla kavga etmek erkekler için neredeyse bir rutin davranış haline geliyor. Ancak kavga etmek bu davranışların azalmasına yardımcı olmuyor, daha şiddetli tartışmaların yaşanmasına yol açıyor. Bu sonuçlara sebebiyet vermemek için “Ayağını yorganına göre uzat!” atasözünü hatırlamak gerekiyor. Ortak bir hayatın sağlıklı bir şekilde devamlılığı için gelir ve giderin gözler önüne serilmesi önem taşıyor. Bu nedenle çiftlerin ne kadar paraya ihtiyaçları olduğu konusunda birbirlerine karşı açık ve dürüst olmaları gerekiyor. Bunun dışında haftalık ve aylık bir bütçe yapılabiliyor ve yapılan harcamalar hakkında çift birbirine bilgi verebiliyor. Böylece çiftler tartışıp birbirlerini kırmak yerine, başarılı ve eğlenceli bir ilişkiye doğru yol alabiliyorlar. <br />
<br />
<strong>SABIRLA BEKLEMEK VE YOL GÖSTERMEK GEREKİYOR…</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Sakal tıraşından sonra lavabonun kirli bırakılması, tuvaletin kirli kalması, tuvalet kâğıdının değiştirilmemesi, kirli tabak ve bardakların kaldırılmaması, yiyecek jelâtinlerinin çöp kutusuna atılmaması, ev temizliğine yardım edilmemesi, yemek masası hazırlama ya da toplama işlemlerinde destek olunmaması, kirli kıyafetlerin çamaşır sepetine atılmaması, döküntülerin toplanmaması, ıslak banyo havlularının ortalık yerde ya da yatağın üzerinde bırakılması gibi pek çok konu çiftlerin tartışma konusu olabiliyor. Aslında düzelme ihtimali fazlasıyla olan fakat düzelebilmesi için fırsat verilmeyen bu tür davranışlara verilen olumsuz tepkiler, tartışmaların şiddetlenmesine sebebiyet verebiliyor. “Yaptırım dili” işveren ve işçi arasında olduğu kadar ikili ilişkilerde de oldukça sık kullanılıyor. Bu nedenle çiftin yapılmasını istedikleri bir şeyi talep ederken yıkıcı eleştirilerden, konuya sert girmekten, diretmekten ve kendi kendine söylenmekten kaçınması gerekiyor. Yapılması gerektiği düşünülen şey için partnere fırsat verilmesi ve görsel olarak algılamasını sağlamak bu süreçte önem taşıyor. Fırsat vermenin ana temasında “sabretme ve bekleme” yer alıyor. Yukarıda bahsedilen küçük problemlerin devasa boyutlara getirilmemesi için sabırla yapılmalarının beklemesi gerekiyor. Kadınlar bu süreçte çok yanlış bir şekilde, ister istemez toplama, yıkama, temizleme, derleme ve düzeltme gibi davranışlar sergileyebiliyorlar. Farkında olmadan, bu davranışlarıyla olayların akışını erkekler için alışkanlık haline getiriyorlar ve sonrasında birden bire erkeklerden talep etmeye başlıyorlar. Cicim aylarında gösterilen bu anlayışın bir süre sonra değişikliğe uğraması erkeklerin adapte olamamasına neden oluyor. Bu nedenle, tutarlı bir şekilde devam edilmesi ya da değişimin yavaş bir şekilde yapılması gerekiyor. Bunun için de partnerin yapmasına fırsat vermek ve görsel olarak algılayabilmesi için hiçbir müdahalede bulunmadan sabırla göstermek önem taşıyor. Böylece hem partnerin algı düzeyi değişiyor hem de tartışmadan uzak bir ilişki yaşanabiliyor. <br />
<br />
<strong>ORTAK HESAP OLUŞTURULMASI İŞE YARIYOR…</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Çiftlerin çatışmasına neden olan bir diğer önemli konu ise eski erkek veya kız arkadaş meselesi oluyor. Facebook kullanımının yaygınlaşmasıyla partner ilişkilerinde sorunlar artıyor. Bu sorunların ortaya çıkmaması için ortak bir facebook hesabı oluşturabiliyor ya da profil resmi kullanabiliyor. Böylece üyelik ve arkadaşlık talepleri çiftin otak onayıyla gerçekleşebiliyor ve facebook kullanımının bağımlılık haline getirilmesi önlenebiliyor. <br />
<br />
<strong>DÖNÜŞÜMLÜ İZLEMEK GEREKİYOR…</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Çağımız gereği pek çok çiftin çatışmasına neden olan sebeplerin başında diziler ve maç seyretme geliyor. Çiftlerden biri dizi izlerken diğeri maç izlemek isteyebiliyor. Bu durumlarda partnerler arasındaki gerilim yükselebiliyor. Fakat bu durumun tartışmaya dönüştürülmesi için teknolojinin ileri safhalarında olduğumuzun hatırlanması işe yarıyor. Dizi ya da maçı dönüşümlü olarak internet ortamında izlemek çok daha mantıklı olabiliyor. Böylece hem adaletli davranılmış hem ileriye dönük olabilecek çatışmaların önüne geçilmiş hem de gece mahvedilmemiş oluyor. <br />
<br />
<strong>PİRE İÇİN YORGAN YAKMAYIN!</strong> <br />
<strong><br /></strong>
Eve ya da randevuya geç kalmayı çiftlerin tartışmalarına yol açan önemli problemler arasında ele almak gerekiyor. Geç kalmak denildiğinde hemen hemen herkesin aklına otobüsü kaçırmak, trafiğe takılmak ve hazırlanmak için vakit harcamak gibi olaylar geliyor. Bu tip durumlarda sağduyulu davranmak ve tartışmaya mehil vermeden geç kalma sebebini öğrenmek önem taşıyor. Çünkü yargısız infaz yapıldığında ve pire için yorgan yakıldığında durum çok daha fazla alevlenebiliyor ve istemeden de olsa çiftin keyfi kaçabiliyor. Bunların olması için ileriye dönük düşünülmesi ve sakin tavrın korunması gerekiyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-44344342059934441892013-09-27T01:04:00.000-07:002017-09-18T03:05:05.514-07:00ÖDEV YAPMA DAVRANIŞI KAZANDIRMA VE OKUL BAŞARISINI ARTTIRMA..!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-nbouUI3tTLo/WBtAjM1AncI/AAAAAAAAHwc/M0nsBMVf1_AtLmer6kjWxwwG2Ro1GZWXwCLcB/s1600/odev%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-nbouUI3tTLo/WBtAjM1AncI/AAAAAAAAHwc/M0nsBMVf1_AtLmer6kjWxwwG2Ro1GZWXwCLcB/s1600/odev%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Yeni eğitim öğretim yılının
başlamasıyla birlikte hem anne-babalar hem de çocuklar bir çok duyguyu aynı
anda yaşıyorlar. Ebeveynler olarak alacağınız bazı önlemlerle eğitim dönemini
daha sorunsuz atlatmanız ve çocuğunuza destek olmanız mümkün. Özellikle okula
yeni başlayan çocukların ödev yapmama konusundaki dirençleri çoğu zaman ebeveyn
ve öğretmeni zor durumda bırakabiliyor.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çevremizdeki ailelere
baktığımızda birçok anne ve babanın çocuklarına verilen ödevleri
yaptıramamaktan şikâyetçi olduğunu görmek mümkün. Çocuğum ödevini yapsın,
derslerinde başarılı olsun kaygısında olan ebeveynler bu endişeyle zaman zaman
hataya düşebilmekte. Öyle ki yaklaşımlarıyla ödevi bir külfet gibi yansıtıp
çocukta bu duyguyu uyandırabiliyorlar; hatalar zinciri ise burada başlıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Bu yazımda ödevin bir külfet
olarak algılatılmaması için yapılması gereken bazı şeylere dikkat çekeceğim.
Bunların bir kısmının öğretmenlerin sağduyusuna ve tecrübesine, bir kısmının da
anne babaların göstereceği özene bağlı olduğunu söylemeden edemem. <o:p></o:p></span></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Ailenin çocuğa ödev yapmayı sevdirmesi
için öncelikle çocuğunun nasıl bir öğrenme modelinin olduğunu, öğrenirken hangi
duyu yolunu kullandığını bilmesi gerekir, her insanın kendine has öğrenme stilinin
olduğu unutulmamalıdır. Çocuğunun öğrenme modelini bilen anne-baban çocuğun öğrenme
hevesini ve okul başarısını arttırabilir<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çocukların ödeve soğuk
bakmaları ve ödev yapmak istememelerinde ailelerin ve öğretmenlerin bazı yanlış
tutumlarının etkisi olabilir<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">“Ödev korku nesnesi
haline getirilmemeli!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Ödev çocuk için bir korku nesnesi
haline geldiyse çocuk ödevden de okuldan da soğur. Okul günleri aklına geldikçe
bile irkilir, o günleri nefretle ve soğuk duygularla hatırlar. Böyle durumlarda
çocuğun öğrenmesi de zaten kalıcı olmaz. Ödevi böylesi bir korku aracı haline
getirmeme konusunda anne babalar kadar öğretmenler de duyarlı olmalıdır.
Verilen ödevler bütünleştirici, konunun anlamına yardımcı, çocuğu sıkmadan
merak uyandıracak mahiyette az ama öz olursa çocuk için daha faydalı
olacaktır.”<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">“Sevgi, çağın öğretmen
modelinin gereği</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çok başarılı bir öğretmen
emekli olurken genç bir meslektaşı kendisine başarısını neye borçlu olduğunu
sormuş, başarılı öğretmen şöyle cevap vermişti: “Öğrencinin başarılı olabilmesi
için dersi sevmesi, dersi sevebilmesi için öğretmeni sevmesi, öğretmeni
sevebilmesi için de öğretmenin öğrenciyi sevmesi gerekir. Öğrenciyi seversen
ona öğretmek daha kolay olur.” Gerçekten de sevginin çocukları etkileyici bir
gücü vardır. Bu gücü kullanabilmek için öğrenciye değer vermek gerekir.
Öğrenciyi azarlayan, aşağılayan, hata yaptığı zaman yerin dibine batıran,
arkadaşları arasında küçük düşüren öğretmen modeli bu çağın modeli değildir.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çocukta korku duygusu yerine
sevgi duygusunu harekete geçirerek öğretmek çok daha kolaydır. Öğretmen
öğrenciye sevgiyle yaklaştığı zaman çocuğun beyni öğrenmeyle ilgili bir
mutluluk kimyasalı salgılar ve öğrenme kalıcı halegelir.”<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">AİLELERİN YAPTIKLARI
EĞİTİM HATALARI</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Ödev“Çocuk okuldan geldiğinde
bir süre serbest bırakılmalı!<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">İlki çocuk okuldan gelir gelmez
onu dersin başına oturmaya zorlamaktır. Dinlenmesi için hiç fırsat vermeden,
hemen ödevini yapmaya zorlamak çocuğun ödeve karşı antipati duymasına, kötü
duygular beslemesine neden olur. Bazı anneler sanki çocuk ödevi olduğunu, ders
çalışması gerektiğini düşünemeyecekmiş gibi masanın başına oturtana kadar
çocuğa sürekli çalışması gerektiğini hatırlatırlar. Çocuk hiç dinlenmeden ödeve
başlatılırsa ödevden de oyundan bir tat alamaz. Halbuki çocuk okuldan geldikten
sonra belli bir süre serbest bırakılsa, rahat bir nefes alsa daha verimli bir
çalışma yapacaktır.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">Veli-öğretmen ve çocuk
ilişkisi önemli!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Sürekli ders çalışmasını
hatırlatan bir anne varsa, çocuk onu gördüğü zaman sadece ders çalışma
zorunluluğunu hatırlar, başka bir şey hatırlamaz. Anneyle çocuğun ilişkisi
bozulursa, düzeltmek zor olur; oysa dersteki zayıflık bir şekilde telafi
edilir. Onun için anneyle olan ilişkiyi bozmadan ders çalışmayı zevkli hale
getirmek gerekir. Aynı şekilde öğretmenle öğrencinin ilişkisi de bozulmadan
gidebilmelidir.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">Çocuğun hayatı
programlı olmalı!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çocuğun hayatının programlı
olması gerekir. Okuldan sonra belli bir süreyi oyun ve dinlenme ile geçirmeli,
ardından ders çalışmalıdır. Aileler de bu saatleri belirleyip çocuğun buna
riayet etmesini sağlamalıdır.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">Salt bilgi yığını değil
hayat becerisi de öğretilmeli!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Çocuk ders çalışırken ödevin
konusunun yanı sıra hayatı, ders çalışma metodunu, disiplinli olmayı,
zorluklara dayanmayı öğrenmelidir. Çocuğa güven duygusunun eşlik ettiği bir sorumluluk
duygusu kazandırmak gerekir. Aksi halde sadece itaati öğrenir. Halbuki çocuk
bireysel yaratıcılık, sorun çözme, insanlarla iletişim kurabilme gibi beceriler
kazanmalı, sadece kurallara uyan, otoriteye itaat eden bir insan
yetişmemelidir. Ancak özgür düşünen, farklı olabilen, sorgulayan, yeteneklerini
geliştirebilen çocukların yetiştiği bir toplum gelişebilir. O nedenle ödev salt
bir bilgi yığını değil hayat becerisi öğretebilmelidir.<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">Yüksek başarı
beklentisi başarısızlığı getiriyor!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Yapılan hatalardan birisi de
ailelerin çok yüksek motivasyonlu olmaları ve çocuğa devamlı çok başarılı
olmasını beklediklerini hissettirmeleridir. Ailedeki yüksek beklenti düzeyine
ulaşamayan çocuk ne yaparsa yapsın ailesini memnun edemez. Bu nedenle “Nasıl
olsa ben annemi ve babamı memnun edemeyeceğim” deyip yenilgiyi baştan kabul eder
hiç çalışmamaya başlar. Aslında yeterince zeki olan çocuk, “yapamam, başaramam”
duygusuna yenildiği için başarısız olur.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="separator" style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<strong><span style="font-size: 13.5pt;">Hata ve kusurlara
odaklanmak güveni zedeliyor!</span></strong><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">Hem öğretmen hem de aile hep
olumsuza; çocuğun hatalarına, kusurlarına odaklanırsa çocuğun kendine güveni
zayıflar, çalışma şevki kırılır. Sık sık verdiğimiz bir örnek vardır: Diyelim
ki çocuk karne getirdi. Notlarının yedi tanesi iyi, üç tanesi zayıf. Çoğu
ailenin yaklaşımı neden üç tane zayıf olduğunu sorgulamak şeklinde olur.
Aileler bunu iyi niyetle, çocuğun daha başarılı olmasını istedikleri için
yapıyorlar fakat farkında olmadan çocuğu ders çalışmaktan soğutuyorlar. Oysa
“Bak, şu dersler pekiyi, bunları çok güzel başarmışsın. Hadi beraber bu üç
zayıfı nasıl düzelteceğimizi düşünelim ve bir çözüm bulalım” denirse çocuk
“Annemle babam benim olumlu yönlerimi de görebiliyor” der ve dikkatini
zayıfları düzeltmeye verir, başarabileceğine inanır ve çözüm üretir.”<o:p></o:p></span></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-size: 13.5pt;">GÜZEL VE VERİMLİ BİR SENE
OLMASI DİLEKLERİMLE…<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-13181252170853973272013-09-26T03:39:00.000-07:002016-11-03T06:54:03.118-07:00Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) ve Tedavisi<div class="post-title entry-title" itemprop="name">
</div>
<div class="post-title entry-title" itemprop="name">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b style="text-indent: 35.4pt;">T</b></span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b style="text-indent: 35.4pt;">akıntı hastalığı</b><span style="text-indent: 35.4pt;"> olarak da bilinen </span><b style="text-indent: 35.4pt;">obsesif kompülsif bozukluk (OKB) </b><span style="text-indent: 35.4pt;">bireyleri döngüsel olan düşünce ve davranışlara
hapseder. </span><b style="text-indent: 35.4pt;">“O<strong><span style="background: white;">bsesyon” (saplantı veya</span></strong></b><strong style="text-indent: 35.4pt;"><span style="background: white; font-weight: normal; mso-bidi-font-weight: bold;">
</span><span style="background: white;">takıntı)</span></strong><span class="apple-converted-space" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="background: white;"> </span></span><span style="background-color: white; text-indent: 35.4pt;">adı verilen takıntılı
düşünce, fikir ve dürtüler ile<span class="apple-converted-space"> <b>“</b></span><strong>kompulsiyon”</strong><strong><span style="font-weight: normal; mso-bidi-font-weight: bold;">
(</span>zorlantı)</strong><span class="apple-converted-space"> </span>adı verilen
yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan ruhsal bir
sıkıntıdır.</span><span style="text-indent: 35.4pt;"> Bu nedenle o</span><span style="text-indent: 35.4pt;">bsesif</span><span style="text-indent: 35.4pt;">
kompülsif bozukluk </span><span style="text-indent: 35.4pt;">bir </span><b style="text-indent: 35.4pt;">anksiyete bozukluğu</b><span style="text-indent: 35.4pt;">dur. Yani </span><b style="text-indent: 35.4pt;">aşırı temizlik, düzenlilik, simetriye önem verme,
kapıyı-ocağı kontrol etme gibi çeşitli davranış ve düşüncelerin, kişinin
kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini bozması derecesine varmasına obsesif
kompulsif bozukluk </b><span style="text-indent: 35.4pt;">denir.</span></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="text-indent: 35.4pt;"><br /></span></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-mbnSlu_-q68/WBtBdRAi7RI/AAAAAAAAHwo/m538Md9tT6otZDqcgdBqUvQnola0BvEAwCLcB/s1600/okb%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-mbnSlu_-q68/WBtBdRAi7RI/AAAAAAAAHwo/m538Md9tT6otZDqcgdBqUvQnola0BvEAwCLcB/s1600/okb%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="text-indent: 35.4pt;"><br /></span></span>
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b>
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">OBSESYON
NEDİR?</span></b><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">İrade dışı gelen, kişiyi
tedirgin eden veya sıkıntı veren, bilinçli bir çaba ile kovulamayan yineleyici
düşünceler olan </span><b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">obsesyon</b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">, kişinin zihnine girmesine engel olamadığı,
zihninden uzaklaştıramadığı </span><b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">düşünce, fikir ve dürtüler</b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">dir. Kişinin isteği
dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun
sıkıntı ve huzursuzluğa yani anksiyeteye neden olurlar. Bu nedenle kişiler bu
düşünce ve dürtülerini bastırmaya veya yok saymaya çalışırlar veya bunları bir
başka düşünce veya hareketle yani kompulsiyonla gidermeye çalışırlar.</span><br />
<b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></b>
<b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">KOMPULSİYON
NEDİR?</b><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Çoğu </span><span style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">kez obsesif düşünceleri kovma veya bu düşüncelerin verdiği sıkıntıyı azaltmak
için yapılan ve istemeden yinelenen hareketler olan </span><b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">kompulsiyon</b><span style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"> ise,
abartılıdır, obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak
ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan </span><b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">yineleyici davranış ve zihinsel
eylemler</b><span style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">dir. Amaçladıkları şeyle aralarında mantıksal bağlantıları yoktur.
Örneğin tokalaşmakla ellerinin kirlendiğini düşünen bir kişi sürekli ellerini
yıkayabilir. Kişinin elleri yıkanmaktan tahriş olmuştur ve ortada bu derece el
yıkamayı gerektirecek bir kirlenme de yoktur. Kişi bu davranışları istem dışı
sergiler ve kendine sıkıntı yaratır. Dolayısıyla, obsesif kompulsif bozukluk tam
anlamıyla, kişinin kafasında saplantı haline gelmiş düşüncelerin ve dürtülerin
yapılması zorunlu olarak algılanması nedeniyle eyleme dökülmesidir. Amaçları
herhangi bir zevk veya mutluluk sağlamak değildir.</span><br />
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b>
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">MANTIK DIŞI OLDUĞUNU
BİLİYORLAR…</span></b><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Obsesyonlar ve kompulsiyonlar
kişinin benliğine zarar verir. O</span><span style="background-color: white; font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">bsesif
kompülsif bozukluğuna sahip olan kişiler saplantılarının veya takıntılarının her
ne kadar manasız ve anlamsız olduğunun farkında olsalar da, bu takıntıları
gerçekleştirmekten kendilerini alıkoyamazlar. </span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Belirli bir kurala ve
sıraya göre yerine getirilen davranışlar düşüncelere hizmet ederek kişiyi geçici
olarak rahatlatmayı amaçlar.</span><br />
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b>
<b style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">HERKESTE BİR PARÇA
OLABİLİR</span></b><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Birçok kişinin kapıyı veya
ocağı ara sıra kontrol etme, masaya vurma, temizlik, titizlik, düzenlilik, eşya
veya para biriktirme, simetriye önem verme gibi çeşitli takıntıları, saçma
bulduğu halde o an için yaptığı davranış ve düşünceleri olabilir. Çoğunlukla
bunlar önemli bir zaman kaybına veya ciddi bir sıkıntıya neden olmazlar.</span><b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
</b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Ancak, bazı kişiler mantıksız buldukları halde bazı davranış ve düşünceleri
tekrar tekrar yapmaya ve sürdürmeye devam ederler. Bu durum önemli oranda zaman
ve iş kaybına yol açar, aile hayatını olumsuz etkiler, belirgin bir ruhsal
sıkıntı verir ve kişinin hayatını çekilmez bir hale getirir, yaşamla, kendisiyle
ve çevresiyle ilişkisini bozmaya başlarsa, bunun ruhsal bir sorun olabileceğini
düşünmek gerekir.</span><br />
<b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></b>
<b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">BELİRTİLERİ
NELER?</b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Eğer bir kişide, istemsizce
saçma olduğuna inandığı halde kafasından atamadığı düşünceleri aklına sürekli
olarak getiriyor ve bu düşünceler yaşamında belirgin bir sıkıntıya neden
oluyorsa ya da katı bir biçimde uygulanması gerektiğine inanıyor, yapmaktan
kendini alıkoyamıyor ve davranışlarını sürekli tekrarlıyorsa obsesif kompülsif
bozukluğu var demektir.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Ocağı, arabasının ya da evinin
kapısını kapatıp kapatmadığından emin olamayan (obsesyon) bir kişinin, tekrar
tekrar kapıları, ocağı kontrol etmesi (kompulsiyon), para ya da herhangi bir
eşyaya dokunduğunda elinin kirlendiğini takıntılı şekilde düşünen bir kişinin el
yıkama zorlantısı (kompulsiyon) gibi davranışlar obsesif - kompulsif bozukluğa
örnektir. <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
</div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">EN ÇOK GÖRÜLEN OBSESYON VE
KOMPULSİYONLAR…<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">1-Temizlik ve titizlik
obsesyonları<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Obsesif kompulsif bozukluğunda
en sık gözlemlenen belirtilerden biri, kişinin hastalık kapacağı düşüncesiyle
sürekli olarak <b>elini yıkama ihtiyacı</b> hissetmesidir. Aslında dokunduğu her
şeyden mikrop bulaşacağı düşünceleriyle boğuşup dururlar. Bu nedenle, kişi önce
ellerini sürekli yıkamaya başlar ve ilerleyen zamanlarda, eğer tedavi edilmezse,
kapıları mendillerle ya da dirseği ile açmaya devam eder ve bir zaman sonra
telefon kullanamaz ve para tutamaz hale gelebilir. Bu davranış bozukluklarını
çevresinden de beklemeye başlayan kişi, evine gelenlerin banyoya gidip
temizlenmesini bile isteyebilir. Bunun ileri boyutunda olan kişi hastalık
kaptığı şüphesi ile sürekli olarak doktor kontrollerine gider ve kan testleri
yaptırmaya başlar. Sonuçların negatif olduğunu görmek ikna edici olmayacağı gibi
sağlık kontrollerini sıklaştırmaya başlar. <b>Temizlik ve titizlik
obsesyonları</b> olan kişiler genellikle mikropların, kirin, tükürüğün, nefesin,
idrarın, dışkının üzerlerine bulaşmasından korkarlar. Saatlerce kendilerini veya
vücutlarının bir kısmını yıkayarak, kendilerini korktukları şeyin
“bulaşmasından” korumaya çalışırlar. Kendilerine bir şey bulaştıracağını
düşündükleri her şeyden kaçarlar, çevrelerindeki her şeyin <b>KİRLİ ve PİS</b>
olduğunu düşünürler. Temizlenmediği kaygısıyla saatlerce ve tekrar tekrar <b>ev
temizliği</b> yaparlar.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">2-Şüphe ve kontrol
obsesyonları <o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b>Şüphecilik</b> herhangi bir
unutkanlık değildir. Yapılan davranışı yapıp yapmadığını kontrol etme
ihtiyacından kaynaklanan, emin olamama ve <b>KONTROL ETME</b> durumudur.
<b>Ocağı, şofbeni, doğalgazı, suyu, elektriği, çamaşır makinesini açık bırakıp
bırakmadığını, kapıyı ve arabayı kilitleyip kilitlemediğini sürekli olarak
kontrol eden kişiler </b>buna birer örnektir. Böyle bir kişi doğalgazı kapatmış
olsa dahi, kapattığından emin olamaz ve defalarca vanayı kontrol etmek zorunda
kalır.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">3-Düzen ve simetri
obsesyonları<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">İç dünyaları karmakarışık olan
bu kişiler iç dünyalarını düzene sokamadıkları için, dış dünyayı ve dış
dünyadaki her şeyi tamamen doğru bir şekilde düzenlemeye çalışırlar. Kendilerine
ait bir düzen kurarlar, birilerinin bu düzeni bozmasına, eşyalarına dokunmasına
veya karıştırmasına aşırı tepki ve direnç gösterirler. Düzenlerini devam
ettirmek için kendilerini yer ve bitirirler. Bu obsesyonlar, s<em><span style="background: white; font-style: normal; mso-bidi-font-style: italic;">ehpaların
üzerinde bulunan örtülerin sehpanın tam ortasında durmasına özen gösterme,
halının saçaklarından ters dönenler varsa düzeltmeden duramama şeklinde kendini
gösterebilir.</span></em><i><o:p></o:p></i></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">4-Saldırganlık veya zarar
verme obsesyonları<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Çocuğuna veya sevdiği birisine
zarar verme şeklinde hayaller bu tür obsesyonlara örnek verilebilir. Bu kişiler
asla yapmasalar bile, yapmayacaklarını bilseler bile çocuklarına ve sevdikleri
kişilere zarar vermekten çok korkarlar ve bu düşünceyi zihinlerinden atamazlar.
Dayanılmaz olan bu korkuları hafifletebilmek için salonun ışığını 3 kez açıp
kapamak gibi şeyleri <b>“doğru sayıda ve belli bir düzende yapmak”</b> zorunda
hissederler. Böylece, mantık dışı olduğunu bilseler bile, kendilerini,
çocuklarını veya sevdiklerini hayali bir tehlikeden koruduklarına
inanırlar.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">5-Dini
obsesyonlar<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: white;">Özellikle dini ritüelleri yoğun yaşayan
kişilerde sık görülen bir obsesyon türüdür ve ç</span>oğunlukla ibadet yaparken
zihne gelirler. <span style="background: white;">Kişi kendini inanç ve
görüşlerine tam karşıt bir biçimde ve çok yoğun sıkıntı yaratacak şekilde dini
içerikli takıntılı düşünceleri zihninden atamaz. </span>Aklına, istemediği
halde, tanrıya küfür düşünceleri gelir. Suçluluk ve günahkarlık duygusuyla bu
düşüncelerini zihninden atmak için 100’den geriye sayıları üçer üçer sayarak
sıkıntısını hafifletmeye çalışabilir, duaları daha fazla tekrarlayabilir ve daha
çok ibadet edebilirler. Örnek olarak namaz kılan bir kişi<em><span style="background: white; font-style: normal; mso-bidi-font-style: italic;"> tam
başını secdeye koyduğunda <b>“Allah’ın varlığından kuşku duyma”</b> şeklinde
takıntılı düşünceleri istemeden zihnine getirebilir.
</span></em><i><o:p></o:p></i></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">6-Sayma
obsesyonları<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: white;">Sayma takıntısı, herhangi bir günlük aktivite
belirli bir sayıya kadar sayılmadan yapılırsa, o gün işlerin rast gitmeyeceğini
düşünerek, sayma davranışında bulunmaktır. </span>Bu nedenle düşündükleri ya da
gördükleri sayıları saymaktan kendilerini alamazlar. Kaldırım çizgilerini,
elektrik direklerini, otomobilleri, evlerin numaralarını, apartmanların kaç kat
olduğunu sayarlar. <b>Belli sayılar iyi ve uğurlu, belli sayılar kötü ve
uğursuzdur</b>. Kötü ve uğursuz sayı akla gelince hemen iyi ve uğurlu bir
sayıyla yer değiştirilmeye çalışılır. <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">7-Biriktirme
obsesyonları<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Sık görülen kompulsiyon
türlerinden biridir. Kişi <b>“ileride gerekli olabilir” </b>şeklinde bir düşünce
ile eski gazeteler, hediyelerin ambalajları gibi gerekli olmayacak eşyaları
biriktirebilir, saklayabilir. <strong><span style="font-weight: normal;"><o:p></o:p></span></strong></span></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><strong><span style="background-color: white;">8-Cinsel içerikli
obsesyonlar</span></strong><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Kişinin k<span style="background: white;">endine, yaşına ve toplumdaki yerine hiç
yakıştıramadığı bir biçimde</span> tekrarlayan pornografik görüntüler şeklinde
cinsel içerikli hayaller bu tür obsesyonlara örnek verilebilir. D<em><span style="background: white; font-style: normal; mso-bidi-font-style: italic;">ini
inançları kuvvetli bir erkeğin, çevresindeki tüm kadınlara ilişkin cinsel
içerikli hayaller kurmaktan kendini alamaması, bu hayalleri zihninden bir türlü
uzaklaştıramaması ve çok rahatsızlık duyması hayatını çekilmez bir hale
getirebilir.<o:p></o:p></span></em></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><em><b><span style="background-color: white; font-style: normal;">9-</span></b></em><strong><span style="background-color: white;">Dokunma
</span></strong><b>obsesyonları</b><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: white;">Bazı davranışları yapmadan önce kendilerince
önemsedikleri bir eşyaya dokunma gereksinimi duyma şeklinde kendini gösteren
kompulsiyonlardır. Örneğin kişi <em><span style="font-style: normal; mso-bidi-font-style: italic;">sabahları işine giderken
oturma odasında duran ve içinde mutlu bir aile fotoğrafı bulunan çerçeveye
dokunmadan çıkarsa, ailesini ilgilendiren olumsuz bir olay ile karşı karşıya
kalabileceğinden endişe duyup, geri dönüp yeniden dokunma gereksinimi
duyabilir.</span></em></span><i><o:p></o:p></i></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b>10-Batıl itikat
obsesyonları</b><i><o:p></o:p></i></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b>Merdiven altından geçmemek,
çocukların üstünden atlayıp geçmemek, evden sağ ayakla çıkmak, yatağın sol
tarafından kalkmamak </b>gibi, çoğu kişinin kültürel özelliklerinin bir parçası
olarak bazı inanışları, davranışları, uğurlu ya da uğursuz saydığı sayı ve
renkleri olabilir. Bu itikatların günlük yaşam aktivitelerini engelleyecek ya da
günlük işlevleri kısıtlayacak kadar sık ve yoğun olması durumudur.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<b><span style="background-color: white;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">TEDAVİSİNDE NELER
YAPILIYOR?</span></span></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: white;">Obsesif kompülsif bozukluğuna en iyi tedavi
yöntemi <b>terapi</b>nin yanında uygulanan <b>ilaç tedavisi</b>dir. Terapinin
hedefi, obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişilerin ritüellerini
gerçekleştirmeden, korkularıyla yüz yüze gelmelerini ve anksiyetenin
azaltılmasını sağlamaktır. Bilişsel terapi, obsesif kompülsif bozukluğu
olanlarda sıkça görülen abartılmış ve felaketler içeren düşünceleri azaltmaya
odaklanır. Te</span>rapide önce <b>gevşeme egzersizleri</b> ile başlayan tedavi,
davranışçı tekniklerle yani <b>bireyin rahatsız olduğu düşünce ve davranışlar
listelenerek</b> devam edilir. Ardından <b>yüzleşme süreci</b> başlar ve
rahatsız olunan düşünce ve davranışların giderek azaltılması sağlanır. <span style="background-color: white;">Her ruhsal sıkıntıda olduğu gibi obsesif
kompülsif bozuklukta da erken teşhis tedavi süresini kısaltmaktadır. Danışanlar
tedavi süreci sonunda normale yakın yaşam sürebilirler. Sıkıntılar azaldıktan
</span>sonra devam eden ilaçlar eşliğinde doktor kontrolü sürmelidir. Çünkü
<span style="background-color: white;">uzun süreli ve zamanla iyileşme dönemleri
gösterebilen bir sıkıntıdır.</span></span></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-86965469224177502782013-09-09T05:40:00.000-07:002017-09-25T02:57:06.618-07:00Çocuğum Okula Başlıyor! (Okul Fobisi)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-rzytwRcz2Kw/WBtB337o7wI/AAAAAAAAHws/fCXUNy0ZS1s2bscCOgYQRKewXLXoEygCACLcB/s1600/Bewegend_leren_kinderen_mamafamily_1100_734_84_c1%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-rzytwRcz2Kw/WBtB337o7wI/AAAAAAAAHws/fCXUNy0ZS1s2bscCOgYQRKewXLXoEygCACLcB/s1600/Bewegend_leren_kinderen_mamafamily_1100_734_84_c1%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri"; font-size: 12pt; line-height: 115%; text-indent: 35.4pt;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri"; font-size: 12pt; line-height: 115%; text-indent: 35.4pt;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri"; font-size: 12pt; line-height: 115%; text-indent: 35.4pt;">“Oğlum her sabah farklı bir mazeretle okula gitmek istemiyor.
Dün ayağı ağrıyordu, bugünse başı. Yataktan kalktığı anda ağlamaya ve okula
gitmemek için bahaneler üretmeye başlıyor.”</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri"; font-size: 12pt; line-height: 115%; text-indent: 35.4pt;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: "calibri"; font-size: 12pt; line-height: 115%; text-indent: 35.4pt;">Anaokulu ve birinci sınıfların okula başlamasıyla ailelerin
hayatında bir çok öncelik değişmekte ve bir çok sorunlar yaşanmaktadır.
Çocukların 1. Sınıfa başlamasıyla tüm ailelerin hayatı yeni bir yörüngeye
taşınır ve evdeki sistem bir kez daha değişir. Bu önemli yaşam olayında sıkıntı
çıkmaması için ailelerin alması gereken bazı önlemler vardır.</span></div>
<span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">BU DÖNEMDE YAŞANABİLECEK SIKINTILAR;<o:p></o:p></span></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">OKUL
FOBİSİ<o:p></o:p></span></span></div>
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul fobisi kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun
okula gitmeyi reddetmesi ya da isteksiz görünmesidir. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul fobisi olan çocuklar bu isteksizliklerini
bedensel yakınmalarıyla dile getirir. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Bazen de okul fobisinin başlangıcı daha sinsi olabilir
<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul fobisi birkaç haftayı geçmedikçe normal olarak
kabul edilir ve okul fobisi olarak adlandırılmaz.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">En çok yaygın olduğu yaş dönemi 5-8 yaşlar arasıdır.
İkinci yoğun yaşanan yaş grubu 11-14 yaş grubudur. <o:p></o:p></span></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";"><strong>OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ ?<o:p></o:p></strong></span></span></div>
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Ayrılık Endişesi</span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: "times new roman"; font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-numeric: normal; line-height: normal;"> </span></span></span><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Kendini Yalnız Hissetme</span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Zarar Verici Davranışlara Maruz Kalma<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okula gitmemenin nedeni başarısızlık korkusu ve sınıf
içerisinde aktif olamama endişesi,<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Aşırı özen içerisinde büyütülen çocukların anne babaya
bağımlı hale gelmesi<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Aşırı koruyucu ve baskılı aile tutumları</span></span><br />
<span style="font-size: 12pt;"></span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Anne ve babanın çocukla ilgili sürekli kaygı halinde
olması<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Aile içinde yaşanan travmatik durumlar, kaza,
hastalık, ameliyat, boşanma, maddi sorunlar, kardeş doğumu çocukların yeni
ortama girmede güçlük yaşamasına sebep olabilir.</span></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";"><strong>NE
YAPMALI?<o:p></o:p></strong></span></span></div>
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul öncesinde öğrenciye okul ortamı tanıtılmalı ve
özendirilmeli <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul fobisi ve uyum zorluğu yaşayan çocukların okuldan
uzak kalmaması sağlanmalıdır.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okulda çocuğun okulu evi gibi benimsemesini sağlayıcı
bir dizi düzenlemeler yapılabilir<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Eğer çocuğunuz sizin de okula gelmenizi isterse kabul
edin. Çocuğunuzla kademeli olarak okulda geçirdiğiniz saati azaltın<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okula gitmek istemediği için cezalandırmayın,
suçlamayın.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okula gitmesinin gerekliliği konusunda tüm aile
fertleri net bir tavır sergileyin.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğu okula özendirin ve destekleyin<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okulun önemini basit bir dille açıklayın. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okula gitmeden önce yapılan uzun vedalaşmalar, uzun
süreli bir ayrılık kaygısını tetikleyeceğinden vedalaşmanızı olabildiğince kısa
tutun.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Okul ve çocuğun öğretmeni ile işbirliği yapın. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğunuzla onun yaşadığı duygular hakkında konuşun. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğunuzun yaşadıklarının gerçek olduğunu kabul edin.
<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğunuza öz güven kazandırın, destekleyin ve
cesaretlendirin. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Sosyal aktivitelerini geliştirmesini sağlayın. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Ona yapabileceği görev ve sorumluluklar verin. Bunları
başardıkça onu taktir edin, övgü ile kendisinden bahsedin.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Verilen görevleri tek başına yapmasını sağlayın. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğa bu korkunu sadece onun başına gelmediğini, onun
yaşında diğer çocukların da bu ya da buna benzer korkular yaşayabileceklerini
söylemek daha sağlıklı olacaktır<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Aile sorunlarınızı çocuğunuza yansıtmamaya çalışın. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12pt;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-size-adjust: none; font-stretch: normal; font: 7pt/normal "Times New Roman";"> </span></span></span><!--[endif]--><span style="font-size: 12pt;"><span style="font-family: "calibri";">Çocuğunuza karşı aşırı koruyucu ve baskıcı bir tutum
sergilemeyin.</span></span><br />
<span style="font-family: calibri; font-size: 12pt; text-indent: -18pt;">Çocuğunuzun tüm gereksinimlerini hemen karşılamayın.</span><br />
<span style="font-family: calibri; font-size: 12pt; text-indent: -18pt;">Çocuğunuzu yeni kardeşin doğumuna, taşınmaya vb.
olaylara hazırlayın.</span><span style="font-family: calibri; font-size: 12pt; text-indent: -18pt;">Çocuk okula gitmek istemese de gitmeye devam ediyorsa
ödüllendirilmelidir. Bu ödüller okula uyumunu kolaylaştıracak tarzda olmalıdır.</span><br />
<span style="font-family: calibri; font-size: 12pt; text-indent: -18pt;">Aile çabanız sonuçsuz kalırsa birlikte psikolojik
destek görün.</span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
</div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
</div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
</div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-70461203258099545472013-08-20T02:12:00.000-07:002016-11-03T06:56:42.916-07:00Her On Kadından Biri Evli ve Bakire<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-3iJ-85KcpQk/WBtCFuZK_tI/AAAAAAAAHww/1qFIlVGMNCcZaBw3UHbkLr0sMINo9KpzgCLcB/s1600/vajinismus%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-3iJ-85KcpQk/WBtCFuZK_tI/AAAAAAAAHww/1qFIlVGMNCcZaBw3UHbkLr0sMINo9KpzgCLcB/s1600/vajinismus%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Türkiye'de bayanlar cinsellikten çok
korkuyor... Türkiye'deki her 10 kadından biri için, evlendiği gece hayatının en
kötü gecesi oluyor. Çünkü kadınlar eşleriyle seks yapmaktan korkuyor. İstese de,
sevse de cinselliği yaşayamıyor. Vajinismus adı verilen bu durum aylarca hatta
yıllarca sürebiliyor. Bazı evliliklerde seks hiç yaşanmıyor...<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Vajinismus nedir?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Vajinismus tıpkı deprem gibidir.
Kişi umutsuz olduğuna yürekten inanır, 'Ya canım acırsa' diye cinsellikten
korkar ve vajina kaslarıöyle bir kasılır ki, asla ilişkiye giremez. Bu, en
önemli cinsel fobilerden biridir. Vajinismusun en temel belirtisi o an
geldiğinde kişinin panik atak benzeri bir durum yaşamasıdır. Yani kişi eşini
iter, kasılır, endişe, korku ve kaygı duyar. O kadar açık bir kaygı duyar ki,
bilinci açık olsa bile kontrolünü yitirir. Bundan utanır, suçluluk duyar,
kendinden nefret eder, hayal kırıklığına uğrar. Zamanla cinsel isteksizlik ve
çocuk sahibi olamama kaygılarıbuna eklenir. Bu, kadın için de erkek için de zor
bir durumdur. Bazı evlilikler buna sadece 5–10 yıl dayanır. Ancak bu korkular 30
yıl bile devam edebilir.</span><br />
<br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">ANİDEN ORTAYA
ÇIKABİLİR!</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Tedavi edildikten sonra vajinismus
tekrarlar mı?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Vajinismusun tipleri vardır. Genelde
ilk gece ortaya çıkar ve doğru tedaviden sonra geçer. Bazen cinsel hayatı olan
kişilerde birden ortaya çıkar. Doğum yırtıkları, düşükler, kürtaj, kötü ve sert
yapılan bir cinsel muayene bile buna neden olabilir. Bu kadınlar fiziksel
problemler ortadan kalksa bile cinsel birleşme yaşayamaz. Daha önce tedavi olmuş
kişilerde bu hastalık tekrarlayabilir.</span><br />
<br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Kolay tedavi edilebilir
mi?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Geçmişte yaşanan bir cinsel travma
yoksa ya da muayene edilebiliyorsa, bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">basit vajinismus</b>tur. Nispeten tedavisi
kolaydır. Bazılarında geçmişte yaşanmış cinsel bir travma öyküsü vardır ve
derinlerde bastırılmıştır. Bu, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ağır
vajinismus</b>tur. Tedavisi zor ama mümkündür. Bazı kadınlar ise partneri ile
olan diğer problemleri nedeniyle istemli olarak ağrı, yanma, acıve kanama
olacağından korkarak cinsel birleşme sırasında kendilerini kasarlar ve cinsel
ilişkiye izin vermezler. Buna da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">durumsal vajinismus</b>
denir.</span><br />
<br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Vajinismus, anne-baba olmaya engel
teşkil eder mi?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Hayır, vajinismus yalnızca sağlıklı
ve mutlu bir cinsel birleşmeye engeldir. Normale göre gebelik şansının az
olmasına rağmen, vajenden kayan spermler nedeniyle gebelik oluşabilir. Son
yıllarda tüp bebek yöntemiyle anne-baba olan birçok çift var. Sorunlarını çözmek
yerine aşılama yöntemi ile anne-baba oluyorlar. Halbuki bu durumda tüp bebek ve
aşılama gibi yöntemler sadece zaman ve para kaybıdır. Normal doğumdan sonra bu
sorundan kurtulacaklarını düşünenler yanılırlar. Bazı jinekologlar bile doğum
sırasında bu konunun kendiliğinden çözülebileceğini düşünür. Ama genellikle
sorun devam eder. Zaten bu çiftler genellikle sezaryeni tercih
ederler.</span><br />
<br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Eşi vajinismus olan erkekler ne
yapıyor?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Bu önemli bir boşanma sebebi mi?
Sanılanın aksine vajinismusun yol açtığı boşanma oranları düşüktür. Çünkü cinsel
korkular çifti birbirine yakınlaştırır. Devamlı reddedilme ve tatminkar olmayan
bir ilişki nedeniyle erkekler pasifize olur. Vajinismuslu kadınlar eğer görücü
usulüyle evlendirilmemişlerse, eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı
babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçerler. Evlilik öncesi başka
kadınlarla yaşadıkları cinsel deneyimleri sınırlı olan eşleri, çoğunlukla aşırı
nazik, pasif, girişken olmayan ve edilgin erkeklerdir. Tencere ve kapak misali
karı-koca birbirlerini kırmaktan aşırı derecede korkar. Vajinismuslu kadınlar
nasıl birer 'iyi kız' ise, eşleri de aynı şekilde 'iyi
çocuk'lardır.</span><br />
<br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">ISRAR SORUNU
BÜYÜTÜR!</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Vajinismusu olan bir kadına
kocasının cinsel ilişki için ısrar etmesi normal midir?</span></b></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;"></span></b><span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">Eğer erkek kadının korkusunu
anlamaya çalışıp ona destek olmak yerine, bir an önce cinsel ilişkiyi
gerçekleştirip hem kendisine, hem eşine, hem de ailesine erkekliğini ispatlama
gayreti içinde hareket ederse sorun daha da büyür. Maalesef genellikle süreç bu
şekilde işler. İlk geceden sonra aile büyüklerine hesap veren çiftler, sorunun
büyümesine neden olur. Vajinismuslu kadınların eşleri istenmedikleri,
reddedildikleri, yeteri kadar sevilmedikleri korkusuna kapılabilirler. Ne
yapacaklarını bilemezler, ki bu çok normaldir. Hayatlarının cinsel ilişkiye
girmeden geçeceğini düşünerek, bu sorundan kurtulmak için kendilerini tamamen
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="font-family: "arial"; font-size: 10pt;">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
işlerine adamayı denerler</span></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-75976211584770146202013-08-18T04:19:00.000-07:002016-11-03T06:58:23.987-07:00Cinsel Terapi Süreci Nasıl İşler?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-0frVtUayLhE/WBtCdUU4-gI/AAAAAAAAHw0/nQWpqBoHJUEhEjpXL2gMDxoWivv9WHDtACLcB/s1600/cinsel_isteksizlik_nedenleri_11-2000x10901%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-0frVtUayLhE/WBtCdUU4-gI/AAAAAAAAHw0/nQWpqBoHJUEhEjpXL2gMDxoWivv9WHDtACLcB/s1600/cinsel_isteksizlik_nedenleri_11-2000x10901%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<br />Vajinismus, erken boşalma, geç boşalma, ağrılı cinsel ilişki gibi bazı cinsel işlev bozuklukları kişinin hayatını oldukça olumsuz etkilemekte, eşler arasındaki uyumu bozmakta ve çatışmalara neden olmaktadır. Yüzde yüz tedavisi olan cinsel işlev bozukluklarında insanlar tedavi olmaktan çekindikleri, bir başkasıyla bu konuyu konuşmaktan utandıkları, ayıp günah, yasak anlayışına sahip oldukları için bu problemlerin çözümüne başvurmuyorlar.<br /><br /><b> BİZ CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI UZMANLARI OLARAK NASIL ÇALIŞIYORUZ?</b><br />Danışanlarımız bu problemle bizlere başvurduklarında öncelikle fiziksel muayene için Üroloji ya da Jinekoloji uzmanlarına yönlendiriyoruz. Muayenelerinde biyolojik herhangi bir sorun çıkmayan hastaların psikoterapi sürecini başlatıyoruz.<br /><br /><b>PSİKOTERAPİ SÜRECİ</b><br />Öncelikli olarak seanslara çift katılımının çok daha hızlı bir sonuç verdiğini belirtmek gerekir. Fizyolojik bir sorun olmadığı için olayın pisikolojik boyutunu danışanımızla birlikte çözümlemeye başlarız. İlk seans çiftin problemi belirttiği ve detayların alındığı bir seans olur daha sonra danışanlarımız 2şer seans ayrı ayrı görüşmeye alınır ve hayat öyküleri paylaşılır, bu sırada terapist danışanın geçmiş yaşantısıyla ilgili bir şema oluşturur kendi kafasında. Sonra çiftle birlikte devam eden süreçte terapist keşfettiği noktaları danışanıyla paylaşır ve bu konular üzerinde görüş alışverişi yapılır. Bu esnada danışan kendi psikolojik bağlantılarının cinselliğini nasıl etkilediğini yavaş yavaş fark etmeye başlar. daha sonraki süreçlerde çiftin ilişkileri incelenir ve ilişkide problem çözme ve iletişimsel sıkıntılar terapist yardımıyla giderilmeye çalışılır. Sonraki aşamalarsa seansta görsel videolar izleme, bilgilendirme ve ev ödevleriyle devam eder. Sürecin sonunda tam bir birleşme olur ve terapist son olarak güzel sevişme sanatına değinerek süreci sonlandırır.<br /><br /><b>CİNSEL TARAPİYİ ZORLAŞTIRAN ETMENLER;</b><br />Çift olarak değil de bireyin yalnız seanslara gelmesi,<br />Danışanın verilen ev ödevlerini uygulamadaki zorlukları,<br />Danışanın sürece direnç göstermesi ve çözümü ertelemesi,<br />Danışanın terapistle iyi ilişki kuramaması halinde tam olarak açık davranamaması<br /><br /> Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-71642068673983423862013-08-16T01:28:00.000-07:002013-08-16T01:29:25.794-07:00KADINLARIMIZ VE CİNSELLİK<br />
<div class="post-content" style="text-align: justify;">
<ul id="shareit" name="stickysocial" style="margin-left: -115px; position: fixed; top: 213.5px; width: 75px;">
<li><iframe allowtransparency="true" frameborder="0" scrolling="no" src="http://www.facebook.com/plugins/like.php?href=http://psikoterapist.im/cinsellik-ve-kadinlarimiz/&layout=box_count&show_faces=false&width=60&action=like&colorscheme=light&height=65" style="border: currentColor; height: 65px; overflow: hidden; width: 54px;"></iframe></li>
<li><iframe allowtransparency="true" class="twitter-share-button twitter-count-vertical" data-twttr-rendered="true" frameborder="0" scrolling="no" src="http://platform.twitter.com/widgets/tweet_button.1375828408.html#_=1376510806532&count=vertical&id=twitter-widget-0&lang=en&original_referer=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fcinsellik-ve-kadinlarimiz%2F&size=m&text=Cinsellik%20ve%20Kad%C4%B1nlar%C4%B1m%C4%B1z%20%7C%20Psikoterapi%20Portal%C4%B1&url=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fcinsellik-ve-kadinlarimiz%2F&via=%5Btwitter%5D" style="height: 62px; width: 55px;" title="Twitter Tweet Button"></iframe>
</li>
<li>
<div id="___plusone_0" style="display: inline-block; float: none; font-size: 1px; height: 60px; line-height: normal; margin: 0px; padding: 0px; text-indent: 0px; vertical-align: baseline; width: 50px;">
<iframe data-gapiattached="true" frameborder="0" hspace="0" id="I0_1376510806362" marginheight="0" marginwidth="0" name="I0_1376510806362" scrolling="no" src="https://apis.google.com/u/0/_/+1/fastbutton?bsv&usegapi=1&size=tall&hl=en-US&origin=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im&url=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fcinsellik-ve-kadinlarimiz%2F&gsrc=3p&ic=1&jsh=m%3B%2F_%2Fscs%2Fapps-static%2F_%2Fjs%2Fk%3Doz.gapi.tr.50klAgtNLas.O%2Fm%3D__features__%2Fam%3DEQ%2Frt%3Dj%2Fd%3D1%2Frs%3DAItRSTOC22TcPR3J8CjfN1eWhbdE6E8ijg#_methods=onPlusOne%2C_ready%2C_close%2C_open%2C_resizeMe%2C_renderstart%2Concircled&id=I0_1376510806362&parent=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im&pfname=&rpctoken=50368758" style="height: 60px; left: 0px; margin: 0px; position: static; top: 0px; visibility: visible; width: 50px;" tabindex="0" title="+1" vspace="0" width="100%"></iframe><br /></div>
</li>
</ul>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tO4sgwLhTc0/Ug3h_bt_w4I/AAAAAAAAAJI/Rky1iCicoQ8/s1600/mlds.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a> </div>
<br />
<div>
<strong>Bekâret hâlâ cinsel bir tabu</strong></div>
<div>
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-EW9MRzwCN7g/Ug3iDhFxYTI/AAAAAAAAAJQ/-e0tFjwPt4c/s1600/rahim_alinmasi_cinsellik.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="81" src="http://4.bp.blogspot.com/-EW9MRzwCN7g/Ug3iDhFxYTI/AAAAAAAAAJQ/-e0tFjwPt4c/s200/rahim_alinmasi_cinsellik.jpg" width="200" /></a>Kadınlarımız hâlâ hayatın tüm alanlarında erkekle eşit olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Bunda dünyanın çeşitli yerlerinde kimi zaman başarı sağlarken kimi zaman bir arpa boyu yol alamıyorlar. Ülkemizde kadının toplumdaki yeri ve cinselliği ifade etme şekli, yöreden yöreye değişkenlik gösteriyor. O yüzden tüm Türkiye için geçerli net bir şey söylemek mümkün değil. Kırsal kesimde kadın daha çok evin işini yapan, tarlada çalışan ve cinsellikte de kocasının isteklerini yerine getirmesi gereken biri olarak görülüyor. Şehirde ise kadın artık ekonomik özgürlüğünü kazanmıştır. Kendini her açıdan daha iyi ifade edebilmekte ve cinsellikte de beklentilerini ortaya koyabilmektedir. Aslında şehirde kadın artık cinselliğini daha rahat yaşayabilmekteymiş gibi görünse de, bu çoğu zaman gizli bir şekilde oluyor. Çünkü <strong>ülkemizde hâlâ bekâret ve kızlık zarı bir tabu</strong> ve çiftlerde ilk gece mutlaka kanama olması gerektiğine dair bir inanç var. Cinsel mitlerin, toplumsal baskının ve cinsel konularda bilgi eksikliğinin kadın cinselliği üzerindeki etkisi büyük. Kadının cinsel kimliğini tam olarak özgürce ortaya koyabileceği şartların oluştuğunu söylemek ne yazık ki güç.</div>
<div>
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tO4sgwLhTc0/Ug3h_bt_w4I/AAAAAAAAAJI/Rky1iCicoQ8/s1600/mlds.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-tO4sgwLhTc0/Ug3h_bt_w4I/AAAAAAAAAJI/Rky1iCicoQ8/s1600/mlds.jpg" /></a><strong>Kadının cinsellikteki rolü zor</strong></div>
<div>
Her ülkeyi kendi kültürel ve toplumsal şartlarına göre değerlendirmek gerekiyor. O yüzden “Türk kadını Dünya kadınlarına göre cinsellikte daha bastırılmış” demek yanlış olur. Bazı ülkelere göre Türk kadını daha bastırılmış bir cinsellik yaşıyor. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki, kadının sosyal ve cinsel açıdan durumunun çok daha kötü olduğu ülkeler de var. Türk toplumunda kadın cinselliğine karşı ikiyüzlü bir bakış açısı hâkim. Bir yandan kadın medyada cinsel obje olarak görülüyor. Kadının varlığı bile seksi çağrıştırıyor. Diğer yandan da kadının evlenene kadar cinselliği yaşamasına hoş bakılmıyor ve kadın erkeğin hatta ailenin namusu gibi görülüyor. Yine kız çocukları yetiştirilirken erkeklerden ve cinsellikten uzak durmaları telkin ediliyor. İlk cinsel ilişkiyle ilgili kız çocukları korkutuluyor. Ancak evlenince de eşlerini cinsel yönden her anlamda mutlu etmeleri ve bir anlamda eşlerinin seks tanrıçalarına dönüşmeleri bekleniyor. Yani kadının cinsellik konusundaki rolü gerçekten zor; <strong>cinsel açıdan isteksiz olduğunda soğuk olarak damgalanıyor, arzuluysa da eşi daha önceden bir deneyimi olduğunu düşünebiliyor ve onu suçlayabiliyor</strong>. Kadın yatakta özgür ve rahat hareket edemiyor, isteklerini eşine rahatça söyleyemiyor.</div>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-6863647958738190162013-08-09T02:41:00.001-07:002013-08-09T02:41:59.571-07:00İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK VE BAĞLILIK AYNI ŞEY DEĞİLDİR!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-nl9PaprisQ8/UgS4IE82CtI/AAAAAAAAAIw/fKXitvpjALU/s1600/335137-3-4-ba838.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a> </div>
<br />
<span class="userContent"> Bayram günlerinde ailelerin bir araya gelmesiyle bireylerin duygulanımları değişmekte ve birey buna bir türlü anlam verememektedir. Aşırı derecede sıkılma, bunalma ve boğulma hisleri kişinin ruh dünyasını oldukça olumsuz etkilemektedir. Bunun temel sebebi de bireyin erken çocukluk döneminde anne babasıyla kurduğu ilişkilerin sağlıksız olması ve kişinin kendini sorumlu, suçlu hissetmesiyle birebir örtüşmektedir. Kurduğumuz ilişkilerde bağımlılık ve bağlılık arasındaki ayrımı yakalayamazsak bunlar ömrümüzün sonuna kadar bizi esir alacaktır. </span><div>
<span class="userContent"> İlişkilerde bağımlılık; kişinin kontrol etmek istemesine rağmen, davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini kontrol edememesi, kendisini bir başkasına muhtaç hissetmesi ve kendisiyle içsel bir çatışma yaşamasıdır.</span></div>
<span class="userContent">
<div>
<strong></strong><br /></div>
<div>
<strong>Bağımlılık</strong> <strong>ve bağlılık aynı şey değildir</strong></div>
<div>
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-fKlpNYkTyDc/UgS4kAF7lxI/AAAAAAAAAI4/gg_dgfLeQnA/s1600/imagesCAX8EET0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-fKlpNYkTyDc/UgS4kAF7lxI/AAAAAAAAAI4/gg_dgfLeQnA/s1600/imagesCAX8EET0.jpg" /></a>Bağımlılık ve bağlılık aynı şey değildir. İlişkilerde <strong>b</strong><strong>ağlılık</strong>, bir kişiye özgürce sevgi ve saygı ile yakınlık duymak ve yakınlık göstermek demektir; <strong>bağımlılık</strong> ise, başka bir kişiye bağlı olmak, muhtaç olmak, özgür ve özerk olmamak demektir. Evlilik ya da duygusal ilişkilerde bireyler eşlerini hayatlarının merkezine koyup <strong>tek beden, tek ruh, tek zihin</strong> olmaya çalışıyorsa bu bağımlılığa giden bir ilişkidir. İlişkilerinde kaybetme korkusu yaşayan, tecrübesiz, çevresi dar, asosyal, kendine özgüveni ve kendilik değeri düşük, kendini çirkin, yetersiz, güçsüz gibi nitelendirmeler yüklemiş, daha önce olumsuz içerikli ve sonuçlu bir ilişki yaşamış kişilerde bağımlı ilişkilere daha sık rastlanabiliyor. Bu kişilerin çocukluğu incelendiğinde; <strong>annelerinin zorlayıcı, mesafeli, öfkeli, ihmal edici ya da reddedici</strong> olduğu görülebiliyor. Yani ihtiyaçları uygun biçimlerde karşılanmadığında bu çocuklar yetişkinliklerinde bağımlı ilişkiler geliştirilebiliyorlar. Bu nedenle<strong> bağımlı kişi eşini kendi gölgesine almak, burada tutmak ister</strong>. Bağımlılık kokan ilişkilerde izole bir yaşam vardır, çiftin baş başa geçirdiği zaman artmıştır ancak arkadaşlar ve aileler ile iletişim azalmış, iletişim çemberi daralmıştır. Bu durum, bireylerin birbirine olan mecburiyetlerini arttırabilir. Kişi beynini “<strong>o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı hayal edemiyorum</strong>” gibi rasyonel olmayan düşüncelerle doldururken, bir taraftan da yaşadığı ilişkinin bitmemesi için <strong>mükemmel sevgili olmak, her türlü beklentiyi karşılamak, her anını doldurarak başkasına muhtaç olmamasını sağlamak</strong> isteyerek kendi varlığından vazgeçebilir. Hatta “<strong>biri her an aklını çeldirir</strong>” diye düşünerek onu hemcinslerinden uzak tutmaya da çalışabilir. Yani <strong>çok seviyor gibi görünmek esasen bir kayıp korkusunun dışa vurumu olabilir. </strong>İlişkilerinde bağımlı olanlar, genelde bir noktadan sonra, eşlerini aşırı derecede eleştirmeye, onları “<strong>ilgisiz, kalpsiz, duyarsız</strong>” olarak suçlamaya başlayabilirler.</div>
<div>
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-nl9PaprisQ8/UgS4IE82CtI/AAAAAAAAAIw/fKXitvpjALU/s1600/335137-3-4-ba838.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" src="http://4.bp.blogspot.com/-nl9PaprisQ8/UgS4IE82CtI/AAAAAAAAAIw/fKXitvpjALU/s320/335137-3-4-ba838.jpg" width="320" /></a><strong>Birlikte durun, ama yapışmayın</strong></div>
<div>
Bağımlı ilişkiler bir çeşit ebeveyn çocuk ilişkisidir. Bağımlı ilişkiler çiftin sadece günlük yaşamlarını değil cinsel yaşamlarını da sekteye uğratabiliyor. Bağımlı olan kişiler birbirlerine ebeveyn veya çocuk gibi davranmakta; eşine ya da partnerine annelik ya da babalık yapmaya çalışmaktadır. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde her şeye bir şekilde yer vardır ancak en olmayacak şey ebeveyn ile çocuğun cinsel birliktelik yaşamalarıdır. Bu nedenle çok iyi anlaşsalar bile bu çiftler cinsel açıdan birbirlerini arzulamazlar ve çok uzun süre seks yapmadan durabilirler. Yani <strong>bağımlı ilişkilerde zamanla cinsel işlev bozuklukları baş gösterebilir. </strong>Bu bozukluklar sıklıkla erkeklerde <strong>cinsel soğukluk, ereksiyon problemleri</strong> veya <strong>ileri derecede erken boşalma</strong>, kadınlarda ise <strong>cinsel isteksizlik</strong> olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu kişilerde ilişkisel olarak en sık karşılaşılan sorunlar ise;<strong> kıskançlık, öfke, asosyal yaşam, merkeze eşi ya da partneri koyma, onu devamlı kontrol etme, ilişkinin geleceği ve güvenliği için görüşülen zamanların artması ve iki tarafın kendine ayıracağı özel zamanın olmaması </strong>şeklindedir. Sağlıklı bir evlilik ve cinsel yaşam; tüm beklentilerimizi ve mutluluğumuzu partnerimize bağlamak yerine, kendimize ait bir yaşam alanı yaratmaktan geçer. Bu nedenle “<strong>birlikte durun ama birbirinize yapışmayın, bağlanın ama bağımlı olmayın”</strong> .</div>
</span><br />
<div>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-92196538278551931652013-07-31T01:29:00.000-07:002016-11-03T07:04:29.819-07:00Şımarık, Sınır ve Kural Tanımayan Çocuklara Nasıl Yol Göstermeliyiz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-Bv6nTOLSknk/WBtD5wGslkI/AAAAAAAAHxE/eqfnDCuF3SgflageR1nMrC2_DDrDDnkAwCLcB/s1600/child-blocking-ears%255B1%255D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-Bv6nTOLSknk/WBtD5wGslkI/AAAAAAAAHxE/eqfnDCuF3SgflageR1nMrC2_DDrDDnkAwCLcB/s1600/child-blocking-ears%255B1%255D.jpg" /></a></div>
<br /><br />Çocuk yetiştirmek gerçekten zorlu ve karmaşık bir süreçtir. Bazı anne babalar öğretmen gibi davranarak çocuklarını disiplin içinde büyütmeyi tercih ederken, bazıları da arkadaşça bir ilişkiyi seçer. Bu ilişki türünde cezalandırmalar yoktur. Ama her iki yetiştirme tarzının da çocuklar için "ideal" olduğunu söylemek pek mümkün değil. Aşırı disiplin çocuğun kendini ifade etmesini engeller ve baskı altında yetişmesine neden olur. Fazla arkadaşça yetiştirilen bir çocuk da şımarık bir genç olup çıkar. <br /><br />Günümüzde birçok anne baba, eskilerin bildiği bir şeyi yeniden keşfediyor: Anne babaların eğitici olması önemli. Çocuklarla arkadaş olmak elbette önemli. Ama anne babaların, anne baba gibi davranması ve çocuklarını yönlendirmesi çok daha önemli. Başarılı birer anne baba olabilmek için liderlik yapabilmek ve çocuklara ölçülü bir otorite göstermek gerekir.<br /><br />Şımarıklık, çocukta doğuştan var olan bir özellik değildir. Hiçbir çocuk şımarık doğmaz, ama daha bebeklikten başlayarak anne babasının ve diğer yetişkinlerin tutumları çocuğu şımarık hale getirir. Şımarık çocuk, genellikle gereksinimlerinin karşılanması konusunda belirli bir düzen bulunmayan çocuktur. Çok kere kendi istediğinin yerine, anne babasının kendisine vermek istedikleriyle yetinmek zorunda kalan, yanlış şeyler aldığı için de devamlı istekte bulunan çocuk şımarıktır. Anne veya baba çocuğa en pahalı oyuncakları, en iyi giysileri alarak adeta ondan esirgedikleri veya isteyip de gösteremedikleri sevgilerini kanıtlamak istemektedirler. <br /><br />Şımarık çocuklarda, canının istediğini istediği zaman yaptırmaya çalışma, devamlı tutturma, gereken saatte yatmaya karşı aşırı direnç, sık sık ağlama, tepinme, arkadaşları ile uyum sağlayamama vb. gibi tepkilere sıkça rastlanır. Bu tür çocukları yeniden eğitmek, onlara makul bir disiplin planını kabul ettirmek, bazen eğiticiyi umutsuzluğa düşürecek kadar zordur. Yeniden eğitimin sağlanması, çocuğun sağlıklı bir duygusal yapıya kavuşması, tüm aile bireylerinin ortak çabaları ve o güne kadar uyguladıkları yöntemi değiştirmelerine bağlıdır.<br /><br />Özgürlük başıboş, sorumsuz, sınırsız davranışlarda bulunmak değildir. Çocuk kendi sınırlarının ve başkalarına karşı sorumluluklarının olduğunun bilincinde olursa özgürce davranışlarda bulunabilir. Çocuğu özgürlük içinde bağımsız biri olsun niyetiyle yetiştireceğim diye onun her davranışını hoşgörür, hatalarına göz yumarsak şımartılmış çocuk sendromuna sebep olabiliriz. Arabanızla giderken çocuk mutlaka arka koltukta oturmalıdır ve emniyet kemerini takmalıdır. Çocuk istemiyor, söylüyorum dinlemiyor, ne yapayım ben de bıraktım ipin ucunu, ne hali varsa görsün demek doğru değildir. Güzel bir sözle, tatlı tatlı ikna edilerek, çocuğunuzu sabırla eğitmekten başka bir çare yok. Kıyamıyoruz, hadi kalbini kırmayayım derken şımarık, sınır tanımaz bir çocuk yetişmesine sebep olabilirsiniz. Çocuğunuza her şey aldığınız, her istediğini yerine getirdiğiniz halde o hala mutsuz ve doyumsuzsa, kendini dünyanın merkezi gibi düşünüp herkesin ve her şeyin kendi etrafında dönmesini istiyorsa, aşırı sinirlenme, taşkınlık gösteriyorsa aman dikkat !. Her şeyde ölçü, ikna metodu, şiddetten uzak sabır dolu eğitim yoludur.<br /><br /><b>Çocuğunuzun Şımarık Olmasını İstemiyorsanız: </b><div>
<ul>
<li>Yaşına uygun sınır ve kurallar koyun </li>
<li>Önemli kurallar konusunda işbirliği etmesini isteyin </li>
<li>Çocuğunuz ağlayabilir </li>
<li>Öfke nöbetlerinin işe yaramasına izin vermeyin </li>
<li>Kaliteli zaman geçirirken disiplini göz ardı etmeyin </li>
<li>4-5 yaşından önce demokratik olmaya çalışmayın </li>
<li>Can sıkıntısı ile baş etmeyi öğretin </li>
<li>Beklemeyi öğretin </li>
<li>Yaşamın normal zorluklarından korumayın </li>
<li>Takdirin dozunu kaçırmayın </li>
<li>Yetişkinlerin haklarına saygı göstermeyi öğretin. </li>
</ul>
<b>Ne zaman uzman yardımı almak gerekir?</b></div>
<div>
Disiplin ve terbiye konusunda eşler arasında sık sık çatışma yaşanıyorsa Kuralları kararlı bir şekilde uygulamaya çalıştığınız halde 2 ay sonunda herhangi bir gelişme sağlayamadıysanız <br />Çocuğunuzla ilgili çeşitli kaygı ve endişeleriniz varsa zaman kaybetmeden bir uzmandan yardım almalısınız. <br /><table border="0" cellpadding="0" class="MsoNormalTable" style="mso-cellspacing: 1.5pt;"><tbody>
<tr style="mso-yfti-firstrow: yes; mso-yfti-irow: 0;"><td style="border: rgb(0, 0, 0); padding: 0.75pt;" valign="top"><br /></td></tr>
<tr style="mso-yfti-irow: 1; mso-yfti-lastrow: yes;"><td style="border: rgb(0, 0, 0); padding: 0.75pt;" valign="top"><br /></td></tr>
</tbody></table>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-40368011807968516232013-07-17T09:38:00.000-07:002013-07-17T09:38:51.132-07:00EVLİLİĞİNİZİ KURTARIN...<h3 class="post-title entry-title" itemprop="name">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></i></b> </h3>
<h3 class="post-title entry-title" itemprop="name">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">Evliliğinizde
yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Yoksa çabalarınızın artık sonuç vermediğini
ve eşinizin sizi anlamadığını mı düşünüyorsunuz?</span></i></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">
Hemen pes etmeyin! Mutlu günleriniz eskide kalmadı. Sizi mutlu eden ve hayattan
zevk almanızı sağlayan evliliğinizde yaşadığınız ilişkinin olduğunu asla
unutmayın. Bu kadar zamandır eşinizle yaşadıklarınız, paylaştıklarınız ve
biriktirdiğiniz güzel anılar, evliliğinizi kurtarmanız için çıkış noktanız
olacak. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Evliliklerdeki tutkunun ve
romantizmin ilk günkü gibi taze kalabilmesi için nelere dikkat edilmeli ve neler
yapılmalı bir bakalım</b>…</span></h3>
<div class="post-body entry-content" id="post-body-6550482947583531734" itemprop="description articleBody">
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"><img height="218" id="il_fi" src="http://ivillage.mynet.com/images/article/ask-cinsellik/evlilik/erkek-etkile_1.jpg" style="padding-bottom: 8px; padding-right: 8px; padding-top: 8px;" width="320" /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">EVLİLİKTE
YAPILMASI GEREKENLERİ ÖĞRENİN…</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">Her
ne kadar flört ve nişanlılık dönemini yaşamış olsanız da, evlendikten sonra
yaşanan geçimsizlikler ya da anlaşmazlıklar mutluluğunuzu sekteye uğratmış
olabilir. Eğer evliliğinizin istikrarlı bir şekilde gitmesini ve mutlu olmayı
istiyorsanız, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mutluluk için yapılması
gerekenlerin olduğunu unutmamalısınız… </b></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span> </div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">DEĞER
VERDİĞİNİZİ GÖSTERİN!</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">İşe
ilk olarak, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eşinize değer verdiğinizi
göstererek başlayın</b>. Bunu gösterebilmek için çok büyük şeyler yapmanıza
gerek yok. Hiç beklenmedik bir anda eşinizin yanağına konduracağınız bir öpücük,
sıcak bir bakış ya da “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Seni özledim!</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Seni
düşünüyorum!</i></b>” demek, yeterli olacaktır. Her insan gibi eşinizin de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">takdir edilmek</b>ten hoşlanacağını
unutmayın. Onu takdir edebilmek için nelere değer verdiğine dikkat etmelisiniz.
Bunun yaparken, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bu gün çok güzelsin</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bu
kıyafet sana çok yakışmış.</i></b>” ya da “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Sana
ihtiyacım var.</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bu konuda haklısın.</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Teşekkür ederim.</i></b>” ve “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Özür
dilerim.</i></b>” gibi cümleleri kullanmayı ihmal etmemelisiniz çünkü “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Güzel söz yılanı bile deliğinden
çıkarır</i></b>”.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu nedenle, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">evliliğinizi mahvedecek olan</b> “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Keşke!</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Ben
sana söylemiştim!</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Sen zaten hep böylesin!</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bırak, ben yaparım!</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bugün canım istemiyor!</i></b>” gibi
cümleleri bir an önce hayatınızdan çıkarmalısınız. Eşinize değer verdiğinizi,
ona karşı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dürüst olarak</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mutluluğunuzu ya da üzüntünüzü
paylaşarak</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">arkadaşlarıyla arkadaş
olarak</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hobilerine saygı
göstererek</b>, onun için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kendinizi
geliştirerek</b>, kendinizden çok fazla ödün vermeden, oluru olan konularda, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">fedakârlık yaparak</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kendinize bakarak</b> gösterebilirsiniz.
Bunun yanında, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zihninizi okumasını
beklememeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">genelleme ya da
kıyaslama yapmamalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mükemmeliyetçi
olmamalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aynı anda
öfkelenmemeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aceleci olmamal</b>ı
ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sorgulamamalısınız</b>.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"><img height="239" id="il_fi" src="http://www.bedriyeiclalpoyraz.av.tr/wp-content/uploads/2012/11/evlilik.jpg" style="padding-bottom: 8px; padding-right: 8px; padding-top: 8px;" width="320" /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">İLETİŞİMİNİZİ
GÜÇLENDİRİN VE KENDİNİZİ VAZGEÇİLMEZ KILIN!</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">Evlilik</span></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">,
farklı aile yaşantılarından ve kültürlerden gelen iki insanın aynı mekânı ve
zamanı artık birlikte paylaşmaya başlamasıyla oluşan sosyal bir kadın ve erkek
ilişkisidir. Bu nedenle, iletişim eksikliğinden kaynaklanan ufak tefek
problemlerin yaşanması olağandır. Bu problemlerin büyüyüp, çiftin ve ilişkinin
yıpranmasına olanak vermemek için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">birbirinizle konuşmayı ihmal etmemeniz
gerekir</b>. Her akşam TV’yi açmadan önce ya da her gece yatağınıza geçince
10-15 dakika gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">. Bu iletişim, göz ve dokunma temasını
güçlendirecektir</b>.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>İletişim içinde
bulunurken <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">iyi bir dinleyici olmaya özen
gösterin</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olumsuz eleştiriden
kaçının</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">nasihat vermek</b> ve “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Sen
hep zaten geç kalırsın!</i></b>” şeklinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">suçlamak yerine</b>; “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Senin geç kalman beni çok üzüyor!</i></b>”
cümlesinde olduğu gibi ben dilini kullanmayı ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eşinize dokunmayı asla ihmal etmeyin.
Dokunmak</b>, sıcak temasın bir göstergesi olduğu için iletişimi
güçlendirecektir. </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span> </div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">BAŞ
BAŞA VAKİT GEÇİRİN…</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">Bunların
dışında, eşinizle birlikte <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her gün en
azından bir öğün yemek yemeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her
hafta baş başa kalabilecek bir şekilde bir yerlere gitmelisiniz</b>. Baş başa
içeceğiniz bir kahve esnasında yapacağınız sohbetler ya da uzun yürüyüşler
evliliğinizi canlandırmak için birebirdir. Elbette ki, hala makyajınızı yapıyor,
kuaföre gidiyor ya da yeni giysiler alıyorsunuzdur. Fakat ara sıra yapacağınız
değişiklikler örneğin, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">saç şeklinizi ya
da rengini değiştirmek</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">tırnaklarınızı uzatmak</b> ya da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eşiniz için giyinmek</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eşinizin gözünde vazgeçilmez olmanızı
sağlayacak</b> önemli etkenlerden bir kaçı olduğunu unutmayın. Her erkek eşinin
kendisi için bir şeyler yapmasını bekler ve bundan çok keyif duyar. Bu erkekler
içinde böyledir. Yapacağınız <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sakal
değişikliği bile eşinizi baştan çıkarmaya yetecektir</b>. Bunları yaparken “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Senin için yaptım!</i></b>” demeyi de asla
unutmayın. İnanın bu çabaya değecek! </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span> </div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">SEKS
HAYATINIZA ÖZEN GÖSTERİN…</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;"></span></b><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; mso-fareast-language: TR; mso-font-kerning: 0pt;">Son
olarak, seks hayatınızı canlandırıcı birkaç küçük püf noktaya özen
göstermelisiniz. Günlük hayat gibi yatak odası da bir süre sonra
monotonlaşmaktadır. Evliliğinizin gidişatını değiştirmek, iletişimi güçlendirmek
ve kendinizi vazgeçilmez kılmak için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">cinsel yaşamınıza özen göstermeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ön sevişmelerinizdeki dokunmaları
çoğaltmalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">oral sekse yer
vermeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">fantezilerinizi açıkça
ifade etmeli</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">birlikte duş
almalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">birbirinize masaj
yapmalı</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">müzik ya da mumlarla yatak
odanızın havasını değiştirmelisiniz</b>. İnanın, eşiniz size yeniden âşık
olacak…</span></div>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-46109249754476228952013-07-16T06:12:00.001-07:002013-07-16T06:14:26.336-07:00EVLİ ÇİFTLER AMAN DİKKAT ..!<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Herkesin hayalinde mutlu ve sağlıklı bir ilişki yaşamak vardır fakat pek
çok kişi birlikteliklerde zaman zaman sorunlar yaşar, yaşadığı sorunların
sebeplerini bulamaz ve çıkmaza girebilir. Bu durum hem çifti umutsuzluğa
düşürür hem de ilişkilerini sekteye uğratır. Çiftler yorulur ve farkında
olmadan birbirlerine ve ilişkilerine gereksiz yere zarar verebilir. Bu nedenle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Evliliğin 10 Düşmanı</b> olarak aşağıda
sıralanan konulara dikkat edilmesi gerekir.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-7ZUk1iFHBT8/UeVGRXDQXdI/AAAAAAAAAII/IR0qwDFwyrs/s1600/mutlu%2520evlilik%2520grsel%25201.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-7ZUk1iFHBT8/UeVGRXDQXdI/AAAAAAAAAII/IR0qwDFwyrs/s320/mutlu%2520evlilik%2520grsel%25201.jpg" width="308" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p> </o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">1-KAYINVALİDE SENDROMUNA DİKKAT!</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Evliliği olumsuz yönde etkileyen nedenlerin başında gelin-kaynana sorunu
geliyor ve bu sorun çiftin evlilik hayatını zannettiklerinden çok daha fazla etkiliyor.
Bunun en büyük nedeni</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ön yargı</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">lı</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">olunması.</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ülkemizde depresyona girip terapiste giden
kadınların %70’i kayınvalide-gelin çatışmasından dolayı şikâyetçi oluyor. Bu
konuda kadınların yaptığı en büyük yanlışların başında</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">kayınvalide ile sözlü münakaşaya girmek</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">düşman olmak</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">irtibatı azaltmak</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ve</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">eşe bu konuda baskı
yapmak</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">geliyor.</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Fakat</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">bunların hiç biri çözüm olmuyor</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">, aksine, <b>kayınvalideyi tanıyıp doğru
adımlar atmak,</b></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">çiftin sağlığından olmaması,
birbirlerinden nefret etmemesi ve evliliklerini bitme noktasına kadar
getirmemesi için yapılması gereken en doğru davranış gibi görünüyor.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">2-YATAĞINIZI AYIRMAYIN, SEKSİNİZİ CEZALANDIRMAYA KURBAN ETMEYİN!</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Haz ve mutluluk kaynağı olan seksin cezalandırmaya kurban edilmemesi
gerekiyor. Duygusal, fiziksel ya da cinsel anlamda kırılan kadınların öçlerini
almak için eşlerine uyguladıkları bir numaralı cezalardan biri olan <b>yatakta
soğuk davranma</b>, evliliği bitiren nedenlerin arasında ikinci sırada yer
alıyor. Birçok kadın bu kısıtlamayı yatağını ayırmadan yaparken birçoğu da
dozajı artırarak ayrı odalarda yatma cezası verebiliyor. Kadın bu kısıtlamayı
getirirken, kendini de cezalandırdığını unutuyor. Doğası gereği her insan
kızgınlıktan kaynaklanan aksamalar yaşandığı zaman,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">partnerinin artık</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">kendisini istemediğini
düşünebilir. </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bu da olası tartışmaların habercisidir. Çünkü cezalandırmak için bir kereye
mahsus yapılan</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">cinsel kısıtlama</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">eylemi,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">zamanla alışkanlık haline gelebiliyor.</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bu nedenle çiftin cinsel kısıtlamanın</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">evliliklerin kaçınılmaz
sona gelmesi için ortam hazırladığını unutmaması gerekiyor. Ayrıca</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> erkeklerin içlerindeki sevgiyle ve kadınsı yönle bağlantıya geçme ve
bunu partnerlerine ifade etme yollarından biri sekstir.</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Kadınların bundan yakınmak yerine, bu farkı algılayıp erkeklerin
kalplerinin kilidini seksle açmalarında fayda var. Çünkü</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <b>‘sevmek’ belki bir şeydir ama ‘sevildiğini bilmek ve hissetmek’
çok şeydir, büyük bir zenginliktir</b><span style="mso-bidi-font-weight: bold;">.</span></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">3-HEYECANIN BİTMESİNE MÜSAADE ETMEYİN…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Çiftlerin evlilik ilişkisinde heyecanın bitmemesi
için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor. </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Çok büyük aşk yaşanarak başlayan ilişkinin
monotonlaşması ve cinsel arzunun yerini cinsel isteksizliğin alması evliliğin
bitmesine yol açan nedenlerden üçüncüsü olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">çiftlerin yaptığı en büyük yanlış durumu kabullenmek oluyor.</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bunun yerine çiftin ilişkideki huzuru kaybetmemek için</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">çaba sarf etmesi</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">küçük sürprizlerle evliliğe hareket
getirmesi</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ve</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">birbirlerine daha çok
zaman ayırması için ortak sosyal faaliyetlerde bulunması</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">gerekiyor.</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Şaşırtmak</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ise bu süreçte yapılması gereken en önemli davranış gibi görünüyor. Ayrıca</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">sevginin bir ateş olduğunu, ateşin sönmemesi için sürekli beslenmesi yani
ilgilenilmesi gerektiğini, aksi takdirde ateşin külleneceğini ve küllenen
ateşin alevlenmesinin çok zor olduğunu hiç unutmamak gerekiyor.</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">4-ŞİDDET OLDUĞUNDA TERAPİ ALMAK ŞART…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Şiddet sözün bitti yerdir ve insan hakları ihlalidir. Kadının kendisine ve
kişiliğine</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">karşı yapılan saldırı boşanma nedenleri
arasında dördüncü sırada yer alıyor. Direk boşanma sebebi olan şiddetti
önleyebilmek için çiftin bir evlilik terapistine giderek yardım alması tavsiye
edilmektedir.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">5-AYRILMA VE BOŞANMA KELİMELERİNİ AĞIZA SAKIZ YAPMAMAK GEREKİYOR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ayrılma ve boşanma kelimelerinin ağza sakız
yapılmaması gerekiyor. </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Evliliklerin sonlandırılmasının bir diğer nedeni de <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘<b>Bitti</b>!’, ‘<b>Ayrılalım</b>!’, ‘<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Boşanalım!’</b> </i>gibi kelimelerinin ağızdan hiç düşürülmemesidir.
Nasıl</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ki<b> bir şeyin 40 defa
söylenince gerçekleşeceğine inanılıyorsa,</b></span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">devamlı ayrılık
laflarını kullanmak da ayrılık getirebiliyor. Her tartışmanın sonuna ayrılık
cümlelerini eklemek,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> çiftin bilinçdışında yer ederek
kendilerini ayrılığa odaklamalarına yol açabilir. Bu nedenle çiftin enerjisini
ilişkiyi bitirmek yerine sorunun üstesinden gelebilmek adına kullanmalarında
fayda var.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">6-İLETİŞİM SANATI ZAMANLA ÖĞRENİLEBİLİYOR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">İletişim bir sanattır ve bu sanat zamanla öğrenilebiliyor. Hemen hemen her
çift konuşamamaktan yakınır ve evliliği bitiren sebeplerin başında iletişim
sorunları gelir. Oysa iletişim hayatı devam ettirebilmek için su içme kadar
gerekli olan bir eylemdir. Çünkü iletişim ilişkinin sağlam temellerini
oluşturmaya yarayan en büyük etmendir. Evliliklerde yaşanan iletişim sorunları
çiftin birbirini ve ilişkisini çevresindekilerle</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">kıyaslama</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">sı,</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">birbirinin sözünü kesme</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">si ya da <b>yüksek sesle partnerini bastırmaya çalışma</b>sı
ve</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">genelleme yapma</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">sıdır. Son zamanların en
çok kullanılan cümlelerinden biri olan ‘<b>Konuşacak bir şey bulamıyorum!</b>’
cümlesi bu açıdan çok manidardır. Çift aklına gelebilecek her şeyi birbiriyle
paylaşmalıdır, böylece <b>aralarındaki bağ güçlenecektir</b>.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Unutmayın ki, paylaşmak güzeldir!</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">7-SORUMLULUKTAN KAÇMAK YERİNE SORUMLULUK ALMAK GEREKİYOR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Evlilik ilişkisinde sorumluluktan kaçmak yerine
sorumluluk almak gerekiyor. </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Özellikle çalışan çiftlerin karşılaştıkları
zorluklardan biri de evlilik yükünün tek tarafa yüklenmesidir. Ev işleri, çocuk
bakımı, alışveriş ya da fatura ödemelerinin tek tarafa yüklenmesi kişiyi aşırı
strese sokuyor ve öfkelendiriyor. Bu da evliliğe yansıyor ve evlilik bağının
kopmasına neden olabiliyor. Burada yapılması gereken, kadın erkek ayrımı
yapmaksızın yapılacak işleri ortaklaşa yapmak olmalıdır.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">8-İNATLAŞMA KONUSUNDA İNAT OLMAMAK GEREKİYOR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">İnatlaşma konusunda inat olmamak gerekiyor. Kişinin kendi hâkimiyetini kabul
ettirebilmek için</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">inatlaşma</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">adı altında karşı tarafa baskı kurması sık karşılaşılan bir durumdur. Bu da
çiftin birbirinden soğumasına neden olan ve ilgisizliğin ortaya çıkmasına yol
açan bir harekettir. Bu durum evin içerisinde savaş çıkmasına neden olacağı
gibi evliliğin sekizinci önemli düşmanıdır. </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Oysaki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">evliliklerde zaman zaman kadının zaman
zaman ise erkeğin sözü geçmelidir</b>.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">9-KISKANÇLIK BAHARAT GİBİDİR, AZI KARAR, ÇOĞU ZARARDIR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Kıskançlık baharat gibidir, azı karar, çoğu
zarardır. <b>Sahip olduğunu kaybetme korkusu</b></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">yla açığa çıkan kıskançlık duygusu
patolojik olabiliyor, evlilikleri ve çiftin ruh sağlığını olumsuz yönde
etkileyebiliyor. Kıskançlık kişinin içinde barındırdığı bir duyguyla ortaya
çıkabildiği gibi, eşin düşüncesizce yaptığı eylem sonucu da gelişebiliyor.</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Patolojik kıskançlık nedeniyle kişi, kuşkucu davranarak eşini evden ve
kendisinden soğutabiliyor, savunmaya geçen eşle ciddi tartışmalara girebiliyor
ve evliliğini bitme noktasına getirebiliyor. Bu durumda yapılması gereken şey</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">sakin, sabırlı, açık</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ve</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">net</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">olmak gibi görünüyor. Oysa kıskançlık bir baharat gibidir, nasıl ki
baharatın azı yemeğe tat verir, fazlası yemeği yenemez hale getirirse,
kıskançlıkta dozunda ilişkiyi sıcak tutar, dozu aşılınca soğutur.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">10-ALDATMA BİR YOL KAZASIDIR…</span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bir yol kazası olan aldatma</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> evliliği bitiren sebeplerin başında
geliyor. Aldatma meydana geldiğinde</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">misilleme yapmak,
duyguları bastırmak, yüze vurmak</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ve</span><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">ayrıntılara dalmak</span></b><b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span></b><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">yerine ‘<b>Aldatılmak bana neyi öğretti?</b>’
diye sorabilmek ve bir evlilik terapistinden yardım almak en bilgece yaklaşım
olacaktır.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-67878362576559579212013-07-09T10:46:00.000-07:002013-07-09T10:46:16.422-07:00ÇOCUK DEYİP GEÇMEYİN...
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Çocukların birbirini iyileştirme gücü;</span></div>
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Gt__Bl_L3j8/UdxL0Z8svJI/AAAAAAAAAHw/Y4ZBsGLn1-s/s1600/imagesCA7VZNQE.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Gt__Bl_L3j8/UdxL0Z8svJI/AAAAAAAAAHw/Y4ZBsGLn1-s/s1600/imagesCA7VZNQE.jpg" /></a><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Uzun zamandır çocuklarla da çalışıyorum ve her yeni gün
onlardan başka şeyler öğreniyorum. Çocukların dünyası gerçekten inanılmaz
derecede onarıcı. Oyunlarında ortaya çıkan duyguları, çözümsüzlükleri ve
davranışları, onların ne tarz sıkıntılar yaşadığını net olarak ortaya koyuyor. Çocuk
dünyası aslında hem olabildiğince basit hem de ailelerin anlayamadığı ölçüde de
zor bir dünya. Aileler onların basit dünyalarına inemedikçe bu süreci oldukça
zor bir süreç olarak tanımlıyorlar. Çocuklarımızın duygularını anlamak ve
tanımlamak, onlara bu duygularını yansıtmak, onların içinde yaşadığı duyguyu
netleştirmelerine sebep olur ve yaşadığını tanımlayabilen çocuk ifade edebilir
ve ifade edilen bir çok şey de sıkıntı olmaktan çıkar.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Eğer çocuğunuzla ilgili herhangi bir konuda sıkıntı yaşıyorsanız;</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Bir uzmandan mutlaka destek alınız. Hatta çocuğunuzun
periyodik gelişimini bir uzmanla birlikte ayda bir görüşmeler şeklinde takip
ediniz.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Çocuklarınız için mutlaka çocuk gelişimi kitapları okuyup
bunu çevrenizdekilerle birlikte yorumlayınız.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Huyu böyle, babasına çekmiş, karakter meselesi deyip
geçmeyiniz çünkü çocuğun yaşadığı her sıkıntının yaşamsal bir kökeni vardır.</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-zmTJX-EsIhg/UdxLEgzSqcI/AAAAAAAAAHk/Wxr5CHYvvDY/s1600/anne-cocuk-iletisiminde-kayginin-yeri.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://1.bp.blogspot.com/-zmTJX-EsIhg/UdxLEgzSqcI/AAAAAAAAAHk/Wxr5CHYvvDY/s320/anne-cocuk-iletisiminde-kayginin-yeri.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Aile içinde huzursuzluk varsa, çocuğunuzun bundan
etkilenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Eğer ailevi sorunlar
yaşıyorsanız, eşler arası çatışmalar varsa ve çocuğunuz 2 yaşını doldurmuşsa
hemen bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kreş arayışına giriniz</b>. Çocuklar
evde anne babalarından alamadıkları duygusal enerjiyi kreşte yaşıtlarından
alacaktır. Çocuğunuz evde yaşadığı sıkıntılarını yaşıtları üzerinden onarmaya
başlayacaktır çünkü onlar birbirinin duygu ve düşüncelerini çok güzel anlar ve
onarırlar.</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Gt__Bl_L3j8/UdxL0Z8svJI/AAAAAAAAAHw/Y4ZBsGLn1-s/s1600/imagesCA7VZNQE.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a> </div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-11700944119402569752013-07-09T03:46:00.002-07:002013-07-09T03:46:09.023-07:00İKİ GÖNÜL BİR OLUNCA SAMANLIK HER ZAMAN SEYRAN OLMAYABİLİYOR...!!!<br />
<div class="post-content" style="text-align: justify;">
<ul id="shareit" name="stickysocial" style="margin-left: -115px; position: fixed; top: 355.5px; width: 75px;">
<li><iframe allowtransparency="true" frameborder="0" scrolling="no" src="http://www.facebook.com/plugins/like.php?href=http://psikoterapist.im/iki-gonul-bir-olunca-samanlik-her-zaman-seyran-olmayabiliyor/&layout=box_count&show_faces=false&width=60&action=like&colorscheme=light&height=65" style="border: currentColor; height: 65px; overflow: hidden; width: 54px;"></iframe></li>
<li><iframe allowtransparency="true" class="twitter-share-button twitter-count-vertical" data-twttr-rendered="true" frameborder="0" scrolling="no" src="http://platform.twitter.com/widgets/tweet_button.1372833608.html#_=1373366015096&count=vertical&id=twitter-widget-0&lang=en&original_referer=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fiki-gonul-bir-olunca-samanlik-her-zaman-seyran-olmayabiliyor%2F&size=m&text=%C4%B0ki%20g%C3%B6n%C3%BCl%20bir%20olunca%20samanl%C4%B1k%20her%20zaman%20seyran%20olmayabiliyor%20%7C%20Psikoterapi%20Portal%C4%B1&url=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fiki-gonul-bir-olunca-samanlik-her-zaman-seyran-olmayabiliyor%2F&via=%5Btwitter%5D" style="height: 62px; width: 55px;" title="Twitter Tweet Button"></iframe>
</li>
<li>
<div id="___plusone_0" style="display: inline-block; float: none; font-size: 1px; height: 60px; line-height: normal; margin: 0px; padding: 0px; text-indent: 0px; vertical-align: baseline; width: 50px;">
<iframe allowtransparency="true" data-gapiattached="true" frameborder="0" hspace="0" id="I0_1373366014953" marginheight="0" marginwidth="0" name="I0_1373366014953" scrolling="no" src="https://apis.google.com/_/+1/fastbutton?bsv&size=tall&hl=en-US&origin=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im&url=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im%2Fiki-gonul-bir-olunca-samanlik-her-zaman-seyran-olmayabiliyor%2F&ic=1&jsh=m%3B%2F_%2Fscs%2Fapps-static%2F_%2Fjs%2Fk%3Doz.gapi.tr.qPipsb7A7XY.O%2Fm%3D__features__%2Fam%3DEQ%2Frt%3Dj%2Fd%3D1%2Frs%3DAItRSTO00uyyUptv8VJwj7W37cJFYprXlQ#_methods=onPlusOne%2C_ready%2C_close%2C_open%2C_resizeMe%2C_renderstart%2Concircled&id=I0_1373366014953&parent=http%3A%2F%2Fpsikoterapist.im&pfname=&rpctoken=66382883" style="height: 60px; left: 0px; margin: 0px; position: static; top: 0px; visibility: visible; width: 50px;" tabindex="0" title="+1" vspace="0" width="100%"></iframe></div>
</li>
</ul>
<div>
Evlenmeye hazırlanan çiftler birbirlerinden yaşam boyu sevgi, bağlılık, güven, cinsellik, neslin devamı, arkadaşlık ve benzeri birçok farklı ihtiyaçlarının doyurulmasını ve sonuçta mutlu olmayı bekliyor. Evlilik, erkek ve kadın arasında toplumsal olarak onaylanan yasal bir ilişki biçimidir. Ömür boyu beraber ve mutlu olmak için başlanılmış bu birlikteliklerin bir kısmında, maalesef, kısa bir süre sonra sorunlar çıkmaya başlıyor. Bu sorunların temelinde çoğunlukla <strong>çiftlerin evlilik öncesi birbirlerini iyi tanımamaları</strong> yatıyor. Birbirlerini yeterince tanıdıklarını düşünen çiftler bile, evlenip bir çatı altında yaşamaya başladıktan sonra o güne kadar farkına varmadıkları noktaların var olduğunu ve <strong>iki gönül bir olunca samanlığın her zaman seyran olmadığını anlıyorlar</strong>. Ortaya çıkan çatışmaları çözümleme becerisi gösteremeyen çiftler, giderek birbirlerine yabancılaşıyor ve süre uzadıkça sorunları çözmek profesyoneller için bile çok zor bir hale gelebiliyor.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-XgbRNsae_yg/UdvpkgCZHqI/AAAAAAAAAHU/kinomH1e6FA/s1600/untitled2.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-XgbRNsae_yg/UdvpkgCZHqI/AAAAAAAAAHU/kinomH1e6FA/s1600/untitled2.png" /></a></div>
</div>
<div>
<strong></strong></div>
<div>
<strong>Gelecek nesilleri evlilikten soğutuyoruz</strong></div>
<div>
Mutlu bir evlilikle mutlu bir cinselliğin birbirine sıkıca bağlı kavramlar olduğunu her zaman ifade ediyoruz. Evlilik öncesi süreçte çiftlerin birbirlerini iyi tanımamaları, evlilikle ilgili gerçekçi beklentiler oluşturmamaları, eşiyle etkili iletişim kurma yollarını ve ortaya çıkabilecek sorunlarla nasıl baş edileceklerini bilmemeleri <strong>evliliğe iyi bir başlangıç yapma</strong>yı engelleyebiliyor. Bu sürecin böyle yaşanması <strong>çiftlerin sağlıklı cinselliğin nasıl yaşanacağını bilmemelerinden</strong>, <strong>iletişim teknikleri konusunda bilgi sahibi olmamalarından</strong>, <strong>anne-baba olmayı öğrenmediklerinden</strong> veya <strong>evlilik öncesi danışma ve rehberlik hizmeti almamalarından</strong> kaynaklanabiliyor. Bu tür evlilikler, sadece eşleri değil varsa çocukları, diğer aile bireylerini ve yakın çevreyi, yani bir anlamda toplumu da olumsuz etkileyebiliyor. Eşlerin, sağlıklı gitmeyen beraberlikler için yardım almamaları hatta bunu evlilik sürecinde yaşanılması kaçınılmaz doğal bir süreç gibi algılamaları sadece kendi yaşantılarını değil; onlarla birlikte büyüyen çocukları da etkileyebildiği için gelecek nesillerin evlilikten kaçınmalarının da tohumları atılabiliyor. Yani farkında olmadan <strong>gelecek nesilleri evlilikten soğutuyoruz. </strong>Artık lise düzeyindeki eğitimin her birey için zorunlu hale getirilmesinin planlandığı ülkemizde, ne yazık ki eğitimin önce evde başladığı gerçeği unutuluyor.</div>
<div>
<strong></strong></div>
<div>
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-CPHJy8NSNp0/UdvpFrCoYpI/AAAAAAAAAHM/DK7-Xh1IrIc/s1600/JrmSAo9vABGD.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-CPHJy8NSNp0/UdvpFrCoYpI/AAAAAAAAAHM/DK7-Xh1IrIc/s1600/JrmSAo9vABGD.jpg" /></a><strong>Huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısı için eğitim şart</strong></div>
<div>
Evlilik öncesi eğitim gereklidir. Evlilik öncesi eğitim alan çiftler, almayanlara göre iletişim ve sorun çözme hatalarını daha az yapıyorlar. Aile birliği, sağlıklı ve güçlü olduğu takdirde tüm fırtınaları atlatabiliyor ve sağlıklı bireyleri topluma kazandırabiliyor. Mutlu ve sağlıklı evliliğin bir yolu evlenmeden önce bu konuda eğitim almaktır. Aile ve evlilik hayatına başlamadan önce farkettiğiniz sıkıntılar varsa bunun için bir çift terapistinden destek almanızda fayda var.Yani<strong> huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısı için eğitim şart.</strong></div>
</div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-79353688193204176262013-07-08T04:02:00.002-07:002013-07-08T04:02:58.131-07:00EVLİLİĞİNİZİ KURTARIN !!!<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 100%px;"><tbody>
<tr><td colspan="2"><div class="baslik">
</div>
</td></tr>
<tr valign="top"><td><div style="padding: 15px; text-align: justify;">
<div class="metin" style="text-align: justify;">
<em><strong>Evliliğinizde yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Yoksa çabalarınızın artık sonuç vermediğini ve eşinizin sizi anlamadığını mı düşünüyorsunuz? </strong></em>Hemen pes etmeyin! Mutlu günleriniz eskide kalmadı. Sizi mutlu eden ve hayattan zevk almanızı sağlayan evliliğinizde yaşadığınız ilişkinin olduğunu asla unutmayın. Bu kadar zamandır eşinizle yaşadıklarınız, paylaştıklarınız ve biriktirdiğiniz güzel anılar, evliliğinizi kurtarmanız için çıkış noktanız olacak. </div>
<strong><div class="metin" style="text-align: justify;">
</div>
<em><div class="metin" style="text-align: justify;">
Evliliklerdeki tutkunun ve romantizmin ilk günkü gibi taze kalabilmesi için nelere dikkat edilmeli ve neler yapılmalı bir bakalım…</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-w6IOa3f6-WQ/UdqbqgoHO-I/AAAAAAAAAG8/M5BBjygYu7w/s1600/1011038_539362739432556_1896203295_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="276" src="http://2.bp.blogspot.com/-w6IOa3f6-WQ/UdqbqgoHO-I/AAAAAAAAAG8/M5BBjygYu7w/s320/1011038_539362739432556_1896203295_n.jpg" width="320" /></a></div>
</em></strong><div class="metin" style="text-align: justify;">
<br /><br /><strong> EVLİLİKTE YAPILMASI GEREKENLERİ ÖĞRENİN…</strong><br /><br />Her ne kadar flört ve nişanlılık dönemini yaşamış olsanız da, evlendikten sonra yaşanan geçimsizlikler ya da anlaşmazlıklar mutluluğunuzu sekteye uğratmış olabilir. Eğer evliliğinizin istikrarlı bir şekilde gitmesini ve mutlu olmayı istiyorsanız, <strong>mutluluk için yapılması gerekenlerin olduğunu unutmamalısınız…</strong></div>
<strong></strong></div>
<div style="padding: 15px; text-align: justify;">
<div class="metin" style="text-align: justify;">
<br /><br /><strong>DEĞER VERDİĞİNİZİ GÖSTERİN!</strong><br /><br />İşe ilk olarak, <strong>eşinize değer verdiğinizi göstererek başlayın</strong>. Bunu gösterebilmek için çok büyük şeyler yapmanıza gerek yok. Hiç beklenmedik bir anda eşinizin yanağına konduracağınız bir öpücük, sıcak bir bakış ya da “Seni <strong>özledim!”, “Seni düşünüyorum!” </strong>demek, yeterli olacaktır. Her insan gibi eşinizin de<strong> takdir edilmek</strong>ten hoşlanacağını unutmayın. Onu takdir edebilmek için nelere değer verdiğine dikkat etmelisiniz. Bunun yaparken,<strong> “Bu gün çok güzelsin”, “Bu kıyafet sana çok yakışmış.” </strong>ya da <strong>“Sana ihtiyacım var.”, “Bu konuda haklısın.”, “Teşekkür ederim.”</strong> ve <strong>“Özür dilerim.”</strong> gibi cümleleri kullanmayı ihmal etmemelisiniz çünkü “<strong>Güzel söz yılanı bile deliğinden çıkarır”</strong>. Bu nedenle,<strong> evliliğinizi mahvedecek olan “Keşke!”, “Ben sana söylemiştim!”, “Sen zaten hep böylesin!”, “Bırak, ben yaparım!”, “Bugün canım istemiyor!”</strong> gibi cümleleri bir an önce hayatınızdan çıkarmalısınız. Eşinize değer verdiğinizi, ona karşı <strong>dürüst olarak, mutluluğunuzu ya da üzüntünüzü paylaşarak, arkadaşlarıyla arkadaş olarak, hobilerine saygı göstererek</strong>, onun için <strong>kendinizi geliştirerek</strong>, kendinizden çok fazla ödün vermeden, oluru olan konularda, <strong>fedakârlık yaparak</strong> ve <strong>kendinize bakarak</strong> gösterebilirsiniz. Bunun yanında, <strong>zihninizi okumasını beklememeli, genelleme ya da kıyaslama yapmamalı, mükemmeliyetçi olmamalı, aynı anda öfkelenmemeli, aceleci olmamalı ve sorgulamamalısınız.</strong><br /><br /><strong>İLETİŞİMİNİZİ GÜÇLENDİRİN VE KENDİNİZİ VAZGEÇİLMEZ KILIN!</strong><br /><br /><strong>Evlilik</strong>, farklı aile yaşantılarından ve kültürlerden gelen iki insanın aynı mekânı ve zamanı artık birlikte paylaşmaya başlamasıyla oluşan sosyal bir kadın ve erkek ilişkisidir. Bu nedenle, iletişim eksikliğinden kaynaklanan ufak tefek problemlerin yaşanması olağandır. Bu problemlerin büyüyüp, çiftin ve ilişkinin yıpranmasına olanak vermemek için <strong>birbirinizle konuşmayı ihmal etmemeniz gerekir.</strong> Her akşam TV’yi açmadan önce ya da her gece yatağınıza geçince 10-15 dakika gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz. <strong>Bu iletişim, göz ve dokunma temasını güçlendirecektir.</strong> İletişim içinde bulunurken <strong>iyi bir dinleyici olmaya özen gösterin, olumsuz eleştiriden kaçının, nasihat vermek</strong> ve “<strong>Sen hep zaten geç kalırsın!</strong>” şeklinde<strong> suçlamak yerine; “Senin geç kalman beni çok üzüyor!”</strong> cümlesinde olduğu gibi ben dilini kullanmayı ve <strong>eşinize dokunmayı asla ihmal etmeyin. Dokunmak,</strong> sıcak temasın bir göstergesi olduğu için iletişimi güçlendirecektir.<br /><br /><strong>BAŞBAŞA VAKİT GEÇİRİN…</strong><br />Bunların dışında, eşinizle birlikte <strong>her gün en azından bir öğün yemek yemeli, her hafta baş başa kalabilecek bir şekilde bir yerlere gitmelisiniz</strong>. Baş başa içeceğiniz bir kahve esnasında yapacağınız sohbetler ya da uzun yürüyüşler evliliğinizi canlandırmak için birebirdir. Elbette ki, hala makyajınızı yapıyor, kuaföre gidiyor ya da yeni giysiler alıyorsunuzdur. Fakat ara sıra yapacağınız değişiklikler örneğin, <strong>saç şeklinizi ya da rengini değiştirmek, tırnaklarınızı uzatmak</strong> ya da<strong> eşiniz için giyinmek, eşinizin gözünde vazgeçilmez olmanızı sağlayacak </strong>önemli etkenlerden bir kaçı olduğunu unutmayın. Her erkek eşinin kendisi için bir şeyler yapmasını bekler ve bundan çok keyif duyar. Bu erkekler içinde böyledir. Yapacağınız<strong> sakal değişikliği bile eşinizi baştan çıkarmaya yetecektir.</strong> Bunları yaparken “<strong>Senin için yaptım!”</strong> demeyi de asla unutmayın. İnanın bu çabaya değecek!<br /><br /><strong>SEKS HAYATINIZA ÖZEN GÖSTERİN…</strong><br /><br />Son olarak, seks hayatınızı canlandırıcı birkaç küçük püf noktaya özen göstermelisiniz. Günlük hayat gibi yatak odası da bir süre sonra monotonlaşmaktadır. Evliliğinizin gidişatını değiştirmek, iletişimi güçlendirmek ve kendinizi vazgeçilmez kılmak için <strong>cinsel yaşamınıza özen göstermeli, ön sevişmelerinizdeki dokunmaları çoğaltmalı, oral sekse yer vermeli, fantezilerinizi açıkça ifade etmeli, birlikte duş almalı, birbirinize masaj yapmalı, müzik ya da mumlarla yatak odanızın havasını değiştirmelisiniz</strong>. İnanın, eşiniz size yeniden âşık olacak…</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-w6IOa3f6-WQ/UdqbqgoHO-I/AAAAAAAAAG8/M5BBjygYu7w/s1600/1011038_539362739432556_1896203295_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a> </div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2900795960029528641.post-76155106537061220262013-07-01T00:17:00.000-07:002013-07-01T00:17:32.228-07:00VAJİNİSMUS KİMLERDE GÖRÜLÜR?
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Vajinismusun birden fazla nedeni olabilir, en sık görülen nedeni ilk
ilişkide aşırı derecede acı ve ağrı duyulacağı ve kanama olacağı korkusudur.
Toplumumuzda kız çocukları cinselliği ayıp, günah, yasak olarak algılayarak,
kendi bedenleri ve cinsel organları konusunda neredeyse hiç bilgi edinemeden
büyümektedirler. Ailelerin bu konuda bilinçli davranmamaları vajinismusu tetiklemektedir. Buna kızlık zarı ile ilgili abartılı ve yanlış inanışlar da
eklenince ilk gece sorun çıkması kaçınılmaz olmaktadır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span> </div>
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p> </o:p></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-dOKvNVJBrdY/UdEpHC0sCsI/AAAAAAAAAGs/dOkM-ZcqKxs/s200/vajinismus.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="184" src="http://3.bp.blogspot.com/-dOKvNVJBrdY/UdEpHC0sCsI/AAAAAAAAAGs/dOkM-ZcqKxs/s320/vajinismus.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Kadının vajinismusu yaşaması için mutlaka bir taciz ya da tecavüz öyküsünün
olması gerekmiyor. Yine de birçok vakanın küçüklükte özellikle yakın aile
çevresindeki ağabey ya da amca olarak bilinen kişilerden fiziksel ya da sözel
cinsel ima içeren davranışlara ya da görüntülere maruz kalmış olduğunu terapi
sürecinde öğrenmekteyiz. Danışanın çocukluğunda yaşadığı bu talihsiz olaylar duygusal anlamda yer etmekte ve onun ileriki yaşlarda cinsel yaşantısını olumsuz etkilediğini görmekteyiz</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"></span> </div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span> </div>
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Vajinismusun tedavisi cinsel terapi ile %100 mümkündür. Cinsel terapi
sürecinde özellikle vajinismusun sadece kadının sorunu olarak değil çiftin
ortak sorunu olarak algılanması ve çiftin cinsellikle ilgili bakış açılarının
ve yanlış inanışların giderilip yerine doğru bilgilerin verilmesi üzerinde
duruyoruz. Bilişsel yeniden yapılandırma adını verdiğimiz bu sürece, bir takım
evde uygulanan ödevleri de dâhil ettiğimizde sorun kısa sürede çözülüyor.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Kızlık zarını aldırmak vajinismusu tedavi etmez. Normal şartlarda kızlık
zarı cinsel ilişkiye bir engel teşkil etmez,<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>kadının korkusu giderilmeden sadece kızlık zarının alınması faydalı
olmayacaktır.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Vajinismus cinsel terapiyle tedavi edildikten sonra tekrarlamaz. Eğer kadın
korkularıyla tam olarak yüzleşmiş, cinselliği korkulacak ve kaçınılacak bir şey
olarak değil zevkin ve sevginin paylaşımı olarak algılamaya başlamışsa
vajinismusun tekrarlaması gibi bir durum söz konusu olmaz.</span></div>
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Vajnismuslu kadınlar tedaviye başvurma konusunda oldukça dirençliler ve
çoğu zaman yıllar geçtikten sonra ve çocuk sahibi olmaları konusunda çevreden
gelen baskıya artık dayanamaz duruma gelince tedaviye geliyorlar.</span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span><br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Vajinismus her eğitim ve
kültür seviyesinden kadında ortak olarak yaşanan içsel bir korkudur. Özellikle
üniversite mezunu hatta doktora düzeyinde eğitim almış kadınlarda vajinismus
görülmekte ve tahmin edilenin aksine bu kadınlar tedaviye de daha çok direnç
göstermektedirler.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;">
<span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 10pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"></span><span style="color: black; font-family: "Arial","sans-serif"; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p><span style="font-family: Times, "Times New Roman", serif; font-size: small;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-small;">Cinsel İlişkiye girememe -vajinusmus sıklıkla psikolojik kaygı ve endişelerden yıllar içerisinde genellikle uzun süreli kronik bir zeminde gelişim göstermektedir</span></span></o:p></span></div>
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist MELTEM OKhttp://www.blogger.com/profile/12616634232765230220noreply@blogger.com0