ANNE ÇOCUK İLİŞKİSİ
"12 yaşında bir oğlum var sorumluluklarını bilmiyor, son
zamanlarda her şeyi oldukça boşladı, ne yapacağımı bilmiyorum. Aslında her şeyi
denedim bir türlü ona sorumluluklarını öğretemedim. Ders çalışmasını ben
söylüyorum, odasını toplamasını ben söylüyorum, ben söylemeden hiçbir şey
yapmıyor."
"2. sınıfa giden bir çocuğum var ama oldukça ürkek,
kendisini hiç belli edemiyor, sınıfta da yokmuş gibi kayboluyor, biriyle
konuşacağı zaman çok tedirgin oluyor ve kilitlenip kalıyor. Özgüveni hiç yok
her işini bana yaptırıyor."
Son zamanlarda en çok duyduğum
anne serzenişlerini sizinle paylaşmak istedim. Ne yazık ki günümüzde; ürkek,
korkak, tedirgin, sorumluluklarını bilmeyen bir grup çocuk ve genç yetişiyor.
Aileler çözümsüz ve çaresiz kalıyor ve bir süre sonra bu durum çocuğun yaşam
tarzı haline geldiğinde bunun sonuçlarına birey olarak katlanmak zorunda
kalıyor.
Peki
neden bizim çocuklarımız böyle?
Kontrolcü annelerin çocuklarında
sık sık gözlemlediğimiz şeyler bunlar. Çocuğunuz henüz 1 yaş civarında özerkliğini
kazanmak için mücadele vermeye başlar, bireyselleşmek ister. İlk yürümeye
başladığı anı hatırlayın, ya da çekmeceleri kurcalamak istediği zamanları.
Oradaki tutumunuz ‘çocuğum zarar görmesin diye onu biraz engelledim galiba’
şeklindeyse sorun buradan başlıyor demektir. Çocuklar özerkliğini ilan etmeye
çalıştıkları bu dönemde bakım veren tarafından engellenir (fiziksel ya da
duygusal bir engelleme olabilir) ve girişimleri karşılığında bakım verenin
tutumu karşısında hissettiği duygu suçluluk olursa çocuk yavaş yavaş
girişimlerinden vazgeçmeye başlar ve bir felaket beklentisi, içerisine girer.
Yaşamının bundan sonraki evrelerinde tüm girişimlerinde engellenme tehdidiyle
karşı karşıya kaldığını düşünerek eylemde bulunma konusunda zorlanacaktır.
Eleştirel
ve mükemmelci yapıda olan anneler;
çocuklarından hep daha iyisini yapma beklentisi içinde olurlar ve var olanı
sürekli eleştirirler. Sürekli eleştiriye maruz kalan çocuk zamanla doğruyu
yapıp yapmadığından emin olamadığı için hep tedirgindir ve yaptığı her eylemde
bir başkasının gözüne bakarak onaylatmak isteyecektir .
Nasıl
davranmalıyız?
Çocuklarımızın
dünyaya geliş sebebi biz olabiliriz ama onların bir birey olduğunu kabul
etmekle işe başlamak doğru olacaktır.
Kendi kafamızdakini onlara
yansıtıp beklentilerimizi karşılamalarını beklemek yerine onların bir dünyası
olduğunu ve o dünyada özgür olmaları gerektiğini düşünmeliyiz.
Çocuklardaki gelişim dönemlerini
dikkate alarak, gelişim dönemi özelliklerine büyük bir hassasiyetle
yaklaşmalıyız.
Eğer çocuğunuz sorumluluklarını
yerine getiremiyorsa bilin ki her şeyi onun adına siz düşündüğünüz için bu
yetiyi öğrenmemiş demektir. Onlarla bir toplantı yapın ve sorumluluklarının
olduğunu bundan sonraki süreçte her şeyi hatırlatmayacağınızı söyleyin ve sorumluluklarını
yerine getirmesini isteyin. Bu sayede çocuğunuza bir yol çizmiş ve rehberlik
etmiş olursunuz.
-Çocuklara sürekli yönerge
vermekten vazgeçin.
-Çocukların sınırını çizin ve o
sınırlar içerisinde onları özgür bırakın.
-Kararlarınıza ortak edin, onun adına
kararlar almaktan vazgeçin.
-Sürekli eleştirmeyin ve iyi
taraflarını fark edip içtenlikle ona bildirin.
-Ve son olarak bu söylediğim
şeyleri sürekli uygulayın, denedim olmadı gibi yanılsamalara kapılmayın.
Çocuğunuzda önce istemediğiniz davranışlar artış gösterecektir sonra ise
normaline döndüğünü göreceksiniz.
Unutmayın çocuğunuza vereceğiniz
en büyük armağan ona ‘sorumluluk’ duygusu kazandırmaktır.
0 yorum: